İlk Felsefe Aristoteles’in etkinliğinin değişik dönemlerinden kalan paha biçilmez taslakların Aristoteles’in kendisi tarafından yayıma hazırlanmış olmayan bir derlemidir. Bütün içeriğin Aristoteles’in kabul etmeyeceği yollarda düzenlenmesi, eldeki metinlerin ‘Kitaplar’ ve ‘Kesimler’ olarak sıralanması sonraki editörlerin işidir. Derlem herhangi bir zamansal düzenden yoksundur. Ama Aristoteles’in henüz oluş sürecinde olan ve tamamlanmadan kalan bu çalışmasını yakından tanımak için bu kronolojik bilgi önemli olsa da, birincil önemi olan nokta İlk Felsefe’nin Aristoteles’in kendi kişisel felsefi gelişimi bağlamındaki konumu ve onu bir kıpı olarak kapsayan büyük ölçek felsefe tarihindeki konumudur. İlk Felsefe, Aristoteles’in kendisinin ona
İlk Felsefe Aristoteles’in etkinliğinin değişik dönemlerinden kalan paha biçilmez taslakların Aristoteles’in kendisi tarafından yayıma hazırlanmış olmayan bir derlemidir. Bütün içeriğin Aristoteles’in kabul etmeyeceği yollarda düzenlenmesi, eldeki metinlerin ‘Kitaplar’ ve ‘Kesimler’ olarak sıralanması sonraki editörlerin işidir. Derlem herhangi bir zamansal düzenden yoksundur. Ama Aristoteles’in henüz oluş sürecinde olan ve tamamlanmadan kalan bu çalışmasını yakından tanımak için bu kronolojik bilgi önemli olsa da, birincil önemi olan nokta İlk Felsefe’nin Aristoteles’in kendi kişisel felsefi gelişimi bağlamındaki konumu ve onu bir kıpı olarak kapsayan büyük ölçek felsefe tarihindeki konumudur. İlk Felsefe, Aristoteles’in kendisinin ona verdiği başlık ile karşıtlık içinde, onu önceleyen kısa felsefe tarihinin doruğu ve ereği, böylece bütün bir içeriği tamamlıyor görünen son felsefedir. Ama onu önceleyen sürecin erişmeye çalıştığı erek olarak İlk Felsefe ya da Mantık Bilimi değişimsiz bir dinginlik içinde bilginin kendisini bekleyen gerçek ilktir, çünkü içeriği devindirilmeyen devindirici, ilksiz-sonsuz Nous, İdeadır.
• Aziz Yardımlı
“Ve kendinde düşünme kendinde en iyi ile, ve en yüksek anlamda düşünme en yüksek anlamda iyi ile ilgilidir. Us (nous/????) düşünülen nesneye katılarak (kata metalepsis/???? µ????????) kendini düşünür, çünkü nesneye dokunmada ve onu düşünmede kendisi düşünülen nesne olur, öyle ki Us ve düşünülen nesne (nous kai noeton/???? ??? ??????) aynıdır. Çünkü düşünülen nesne ya da töz için alıcı olabilme yetisi Ustur ve Us nesnesine iye iken etkindir. Öyleyse Usun kapsıyor göründüğü tanrısal öğe (theion/?????) birinciden [alıcılık] çok ikincidir [etkinlik], ve kavramsal düşünme (theoria/??????) en haz verici ve en iyi olandır (to hediston kai ariston/?? ??????? ??? ???????). O zaman, eğer tanrı (ho theos/? ????) her zaman bizim yalnızca zaman zaman yaşadığımız o iyilik durumunda ise, bu harikadır; eğer daha iyi ise, bu daha da harikadır. Ve onun durumu budur. Yaşam da (zoe/???) ona aittir, çünkü Usun edimselliği yaşam iken, tanrı o edimselliktir. Onun edimselliği kendinde en iyi ve ilksiz-sonsuz yaşamdır (zoe ariste kai aidios/??? ?????? ??? ??????). Buna göre tanrının ilksiz-sonsuz ve en iyi dirimli varlık olduğunu söyleriz, öyle ki yaşam ve ‘sürekli ve ilksiz-sonsuz ömür’ (zoe kai ‘aion synekhes kai aidios’/??? ??? ???? ??????? ??? ??????) tanrıdadır; çünkü tanrı budur (????? ??? ? ????).”
(1072b)