“İnsan boş duramaz. Ya yapar ya yıkar! İnsan değer yargıları ile yetişmiş ise, yani evrensel etik değerler bilgisinden yoksun ve ussal bilinçten uzaksa; hayal kurup üretmenin önemini, özgür ilişkinin mükemmelliğini, doğaya katkının gerekliliğini, insan kalmanın yüceliğini, hayatın anlam ve amacını kavrayamaz.
Sonunda yıkmaya başlar. Eğer güçlü ise geniş çevresini yıkar, daha az güçlü ise ailesini yıkar. Ona da yetecek enerjisi ve kapasitesi yoksa kendini yıkmaya başlar. Yıkıma önce hayallerinden ve değerlerinden başlar. Sonra düşünmeden kaçar, akıl etmeyi bırakıp, hedef ve özgüvenini yıkar.
“İnsan boş duramaz. Ya yapar ya yıkar! İnsan değer yargıları ile yetişmiş ise, yani evrensel etik değerler bilgisinden yoksun ve ussal bilinçten uzaksa; hayal kurup üretmenin önemini, özgür ilişkinin mükemmelliğini, doğaya katkının gerekliliğini, insan kalmanın yüceliğini, hayatın anlam ve amacını kavrayamaz.
Sonunda yıkmaya başlar. Eğer güçlü ise geniş çevresini yıkar, daha az güçlü ise ailesini yıkar. Ona da yetecek enerjisi ve kapasitesi yoksa kendini yıkmaya başlar. Yıkıma önce hayallerinden ve değerlerinden başlar. Sonra düşünmeden kaçar, akıl etmeyi bırakıp, hedef ve özgüvenini yıkar. Yıkılan insanlığının ardından bedenini de yıkmaya başlar. Ya çok yiyerek, çok içerek ya da hiç yemeyerek bedenini tükenişe terk eder. Hiçbir şey yıkamaz ise gönül yıkar.
Etrafımızdaki yapmak yerine, yıkıcı nevâbitlerin sorunu budur. Unutmayın, bir tohum nereye ekilirse ekilsin aynı türde çıkar. Ancak verimini, doğaya ve insanlığa katkısının miktarını ekildiği coğrafya, çevre, iklim, toprağın çeşidi ve yetiştirenin ona bakımı belirler.”
Bünyamin Dal, İnsan Kalmak adlı eserinde, bilim ile, felsefe ile, sanat ile yaratıcılığın, dünyaya inanmanın ve evrensel etik değerler bilgisiyle coşkuyla yaşamanın her koşulda mümkün olduğunu gösteriyor bizlere.
“… Her daim insan kalabilenlere selam ve sevgilerimle.”
Dr. Bünyamin Dal