Arnold Joseph Toynbee, 1934’le 1961 arasında yayımlanan A Study of History [“Tarih Üzerine Bir İnceleme”] adlı 12 ciltlik geniş kapsamlı eseriyle, daha somut konuları ele aldığı daha dar kapsamlı sayısız eserini, yani 1973’e kadar dünya tarihini özetlediği, ölümünden sonra yayımlanan bu kitapta insan soyu tarihinin etraflı bir kuşbakışı görünümünü öyküsel bir dille aktarma amacını gütmüş; İnsan türünün maddi bakımdan gelişmesinin yanı sıra manevi bakımdan gelişmesine ve onu doğuran “biyosfer” ile, bir başka deyişle insan soyuyla Toprak Ana’nın ilişkisine odaklanmıştır. Toynbee’ye göre canlı türleri içinde “…bir tek insan soyu kötüdür. İnsanlar şerir olabilme bakımından tektirler çünkü hem yaptıklarının hem de bile bile yaptıkları seçimle
Arnold Joseph Toynbee, 1934’le 1961 arasında yayımlanan A Study of History [“Tarih Üzerine Bir İnceleme”] adlı 12 ciltlik geniş kapsamlı eseriyle, daha somut konuları ele aldığı daha dar kapsamlı sayısız eserini, yani 1973’e kadar dünya tarihini özetlediği, ölümünden sonra yayımlanan bu kitapta insan soyu tarihinin etraflı bir kuşbakışı görünümünü öyküsel bir dille aktarma amacını gütmüş; İnsan türünün maddi bakımdan gelişmesinin yanı sıra manevi bakımdan gelişmesine ve onu doğuran “biyosfer” ile, bir başka deyişle insan soyuyla Toprak Ana’nın ilişkisine odaklanmıştır. Toynbee’ye göre canlı türleri içinde “…bir tek insan soyu kötüdür. İnsanlar şerir olabilme bakımından tektirler çünkü hem yaptıklarının hem de bile bile yaptıkları seçimlerin bilincindedirler.”. Dahası tarih boyunca, “İnsan türü, güce tapma açısından daima tutarlı davranmıştı, gücü en muktedir haliyle nede cisimleşmiş durumda görmüşse ona tapmıştı. Ancak tapınma nesnesi olarak insan dışındaki Doğa’nın yerine kolektif insan gücünün koyulması manen bir gerilemeydi. İnsan türü manevi bağlılığını bu şekilde aktardığında, nişan aldığı hedefe yaklaşmak şöyle dursun, daha da uzaklaşmıştı.”.