Bu kitap merhum Ali Şeriati'nin "İnsanın Dört Zindanı" kitabına benziyor olsa da onu da çerçeveleyen bir muhtevaya sahiptir. İnsanın hikayesine gelince; o ilk insan/Adem'le başlar ve son insan Adem'le sona erecektir, şu da denebilir; anne rahmine düştüğü anda başlar ve sonra birinci evresi "dünya", ikinci evresi "ahiret" olan ebedi bir süre. içerisinde devam eder.
İnsan; tüm ilmi çalışmalara şu dünyada aynısı veya benzerine rastlanılmayan; kendisine has özellikleriyle tek ve yalnız olan bir varlıktır. Alexis Carrel'in ifadesiyle "İnsan, sadece ize tıpta öğretilen anatomik insandan ibaret değildir."
Farabi, bilgiyi ve hakikati elde etmek iç
Bu kitap merhum Ali Şeriati'nin "İnsanın Dört Zindanı" kitabına benziyor olsa da onu da çerçeveleyen bir muhtevaya sahiptir. İnsanın hikayesine gelince; o ilk insan/Adem'le başlar ve son insan Adem'le sona erecektir, şu da denebilir; anne rahmine düştüğü anda başlar ve sonra birinci evresi "dünya", ikinci evresi "ahiret" olan ebedi bir süre. içerisinde devam eder.
İnsan; tüm ilmi çalışmalara şu dünyada aynısı veya benzerine rastlanılmayan; kendisine has özellikleriyle tek ve yalnız olan bir varlıktır. Alexis Carrel'in ifadesiyle "İnsan, sadece ize tıpta öğretilen anatomik insandan ibaret değildir."
Farabi, bilgiyi ve hakikati elde etmek için şu dört soruyu sormamız gerektiğini söyler: İnsan mudur, nedir, nasıldır, niçin vardır ve nasıl bir gayeye bağlıdır?
İnsan saadetini yaşamın esası olarak gören hukema/bilge ve filozoflar, bunun sağlanması için pek çok yönteme başvurmuştur. Budha'nın Nirvanası, Roger Bacon'un hakikate ulaşması ve Francis Bacon'un tabiata hakim olma hedeflerine karşılık Şeriati'nin "özgürlük"tür.
Şeriati, insanın zindanlarını tıpkı Budha gibi insan yaşamının bir gerçeği olarak kabul eder ve kurtuluşun da onları yok etmekle değil,, onları anlamak ve doğru bir şekilde değerlendirildiğinde; tabiat, tarih, toplum ve benlik/ego zindanlarından çıkışın mümkün olabileceğini söyler. Yine vurgulamak gerekirse; insanın çıkış yolu kendini anlama çabasıyla olacaktır.