Yaşlı bir kâtip ile uzaktan akrabası olan küçük bir kızın karşılıklı mektuplaşmalarında birbirlerine duydukları dostça sevgiyi, hayata olduğu kadar birbirlerine de tutunma çabalarını, yaşadıkları mutlulukları ve zorlukları okuyucuya sanki oradaymış gibi hissettiren İnsancıklar, Dostoyevski’nin kaleme aldığı ilk eseridir ve 24 yaşında iken tamamlamıştır. Şair Nekrasov bu romanı okuduktan sonra ‘Yeni bir Gogol doğuyor’ müjdesini vermiş, dönemin ünlü eleştirmeni Belinski, Dostoyevski’yi övgülere boğmuş ve eser en başarılı toplumsal romanlardan biri kabul edilmiştir.
Sevgi, bağlılık, acıma ve suçluluk duygularını çarpıcı bir şekilde ele alan, sıradan insanların fırtınalı iç dünyalarına sıra dışı bir bakış sunan, sadece Dostoyevski’nin
Yaşlı bir kâtip ile uzaktan akrabası olan küçük bir kızın karşılıklı mektuplaşmalarında birbirlerine duydukları dostça sevgiyi, hayata olduğu kadar birbirlerine de tutunma çabalarını, yaşadıkları mutlulukları ve zorlukları okuyucuya sanki oradaymış gibi hissettiren İnsancıklar, Dostoyevski’nin kaleme aldığı ilk eseridir ve 24 yaşında iken tamamlamıştır. Şair Nekrasov bu romanı okuduktan sonra ‘Yeni bir Gogol doğuyor’ müjdesini vermiş, dönemin ünlü eleştirmeni Belinski, Dostoyevski’yi övgülere boğmuş ve eser en başarılı toplumsal romanlardan biri kabul edilmiştir.
Sevgi, bağlılık, acıma ve suçluluk duygularını çarpıcı bir şekilde ele alan, sıradan insanların fırtınalı iç dünyalarına sıra dışı bir bakış sunan, sadece Dostoyevski’nin hayatında değil Rus edebiyatının gelişiminde de önemli bir dönüm noktası olan bu eseri Furkan Özkan’ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.