Çağdaş Portekiz edebiyatının usta isimlerinden Mário Cláudio İyi Akşamlar Bay Soares romanında halktan bir genç olan António da Silva Felício’nun dilinden ailesini, iş arkadaşlarını, otuzlu yılların Lizbon’unu, şehrin sokaklarıyla meydanlarını, şarap kokan meyhanelerini ve bir şair olduğuna inandığı Bay Soares’le kurduğu dostluğu okuyoruz.
António herkesten gizlediği uzak diyarlara seyahat tutkusuna, gizemli ve ulaşılmaz bulduğu Bay Soares’i pusula, dürbün ve teleskopuyla donanmış bir kaşif imgesiyle ortak ediyor.
Kitap, Lizbon’da, Huzursuzluğun Kitabı evreninde akarken, okurunu Java Adası’ndan Kanada’
Çağdaş Portekiz edebiyatının usta isimlerinden Mário Cláudio İyi Akşamlar Bay Soares romanında halktan bir genç olan António da Silva Felício’nun dilinden ailesini, iş arkadaşlarını, otuzlu yılların Lizbon’unu, şehrin sokaklarıyla meydanlarını, şarap kokan meyhanelerini ve bir şair olduğuna inandığı Bay Soares’le kurduğu dostluğu okuyoruz.
António herkesten gizlediği uzak diyarlara seyahat tutkusuna, gizemli ve ulaşılmaz bulduğu Bay Soares’i pusula, dürbün ve teleskopuyla donanmış bir kaşif imgesiyle ortak ediyor.
Kitap, Lizbon’da, Huzursuzluğun Kitabı evreninde akarken, okurunu Java Adası’ndan Kanada’ya, Ümit Burnu’ndan Hindistan’a kadar uzanan bir coğrafyada hayallere taşıyor.
Satırların üzerinde Fernando Pessoa’nın gölgesi süzülürken
bir elimiz hep Huzursuzluğun Kitabı’nda…