“İşin bu tarafını doğrusu düşünmemiştim. Yeterince ortasına çekildiğimi hissettiğim bu karmaşık ve kötü kokulu girdabın içine daha ne kadar batacağımı ise düşünmek istemiyordum.”
İstanbul’un önde gelen finans danışmanı, bir dolmuşçuyu öldürme şüphesiyle tutuklanır. İstanbul “cemiyet hayatının” bu önemli simasının böyle bir olayda isminin geçmesi medyada da geniş yer bulur. Ancak onun da ölümüyle işler iyice kördüğüm olur.
O sıralarda feci bir ayrılık acısı yaşayan kahramanımız için bu cinayetler bir hayata geri dönüş fırsatına dönüşür. Hem ağır ağı
“İşin bu tarafını doğrusu düşünmemiştim. Yeterince ortasına çekildiğimi hissettiğim bu karmaşık ve kötü kokulu girdabın içine daha ne kadar batacağımı ise düşünmek istemiyordum.”
İstanbul’un önde gelen finans danışmanı, bir dolmuşçuyu öldürme şüphesiyle tutuklanır. İstanbul “cemiyet hayatının” bu önemli simasının böyle bir olayda isminin geçmesi medyada da geniş yer bulur. Ancak onun da ölümüyle işler iyice kördüğüm olur.
O sıralarda feci bir ayrılık acısı yaşayan kahramanımız için bu cinayetler bir hayata geri dönüş fırsatına dönüşür. Hem ağır ağır toparlanıp hem de her bir ipucunun peşinden dikkatle giderek çifte cinayeti ve kendisini aydınlığa kavuşturmaya çabalar.
Mehmet Murat Somer, Hop-Çiki-Yaya serisinin üçüncü kitabı Jigolo Cinayeti ile bizi hem varoşların çamurlu sokaklarında hem de sosyete dünyasının Boğaz’a nazır yalılarında dolaştırıyor.