Venedikt Vasilyeviç Yerofeyev, Türkçeye ilk kez çevrilen başyapıtı Moskova-Petuşki ile ülkemizde! Dünyada pek çok dile çevrilen, tiyatroya uyarlanan ve hatta Moskova'da anıtı bulunan -belki de ilk kez bir 'roman'ın anıtı dikilmiştir- Moskova-Petuşki romanı nihayet okurlarla buluşuyor.Venedikt Vasilyeviç Yerofeyev, Sovyet döneminde doğmuş, yaşamış ve ölmüş olsa da, o dönemin sınırlarını aşan çok az sayıda Rus yazardan birisidir. Pek çok kaynağa göre post modern Rus edebiyatının öncüsü sayılır, ancak yapıtlarıyla, Rusya'yı Sovyet ve post Sovyet olarak ikiye ayıran sınırı aşmayı başarmıştır. Her türlü parti kavgasından, etnik algıdan uzak durduğu gibi, klasik edebiyata da dahil olmamıştır. Yerofeyev'in metni, gerilimli bir dinsel hesaplaşmadır. Onun dünyayı algılayışı da dehşet gerilimleriyle doludur. Yazarın edebi tutumu, mevcut oluştan varoluşa sıçrayış gibi Hristiyan geleneğini de içine alan dertlerle ilgilidir. Sovyet deneyiminin çözülüşü sonrası ortaya çıkan dağılma ve hayal kırıklıkları toplamı onun metinlerine bir "sarhoşluk" hali olarak yansırken, yazar bu sarhoşluktan, umutsuzluk değil esrik bir coşku, bir varoluş şöleni çıkarmasını bilir. Sarhoşluk halinin metafizik keşif imkânları, ülkenin acıtıcı gerçeklerinden kaçma şansı sunar.Moskova-Petuşki yeni bir dünyanın doğuşunu, kahramanın doğum sancılarını ve insanın alçalabileceği son noktada yaşadığı arınmayı, kah küfrün kaba gerçekçi diliyle, kah gerçeküstü öğelerin incelikli ve coşkun dünyasıyla anlatır. Bindiğiniz tren Moskova-Petuşki istasyonuna hiçbir zaman varamasa da, çılgınlar, meczuplar, alkolikler, yazarlar ve tabi ki şiir ve romanın konuk olduğu o vagonlar baş döndürücü bir hızla göğe yükselir.