İnsan vücudu ateş, hava, su ve toprak unsurlarından tertip edilmiştir. Kâbenin dört duvarı bu dört unsuru sembolize eder. İnsanın iç âleminde ise akıl, ruh ve nefis kuvvetleri bulunur. Bu da Kâbenin içinde bulunan üç sütunla madde boyutuna aksettirilmiştir. Bu kitap Hac ve Kâbenin hakikatini, içimizdeki seyr-ü seferi anlatan büyük mutasavvıfların yorumlarından derlenmiştir. Kâbeyi tavaf edenler, kendi elbiselerinden soyunup, ihrama bürünürler. Tıpkı bunun gibi âşıkların da ilâhî güzelliğin ve ilâhî varlığın etrafındaki tavaflarının makbûl olması için vücud ve nefis elbiselerinden soyunup Allahta fanilik ihramını giyinmeleri lâzımdır. Kenan Rifai Benim bu Kâbem, varoluşun kalbidir; bu kalb yanında Benim Arşım sınırlı bir cisimdir. O ikisinden hiçbiri Beni kapsayamaz; hiçbiri, haber verdiğin şekilde Benden haber veremez. Beni kapsayan tek evim, şu görünen vücudunun içine yerleştirilmiş olan senin arzu edilen kalbindir. İşte senin bu kalbini tavaf edenler, (onlar) sırlardır. Muhyiddin İbnül Arabî Dînî dilde ev, insan kalbi icin en sık kullanılan benzetmelerden birisidir ki o, Allahtan başka ilâh yoktur anlamındaki kelime-i tevhidin ilk kelimesi olan Lâ süpürgesiyle sürekli temizlenmesi gereken bir yerdir. Ev temizlenip, içinde dünyevî hiçbir ilgi ve alâka kalmadığında, the dulcis hospis animae/rûhun hoş misâfiri girip o eve yerleşebilir. Bağdatlı sûfi Huseyin en-Nuri, bu benzetmeyi kullanmıştır. Annemarie Schimmel