OSHO, Kadın: Vahşi Dişinin Doğuşu kitabında vahşi dişinin nasıl topluma ve sisteme uyum sağlamak zorunda bırakıldığını ve artık yeniden sahneye çıkması gerektiğini hatırlatır. Kadın olmanın hediyelerinden ve bu hediyeleri şefkatli şekilde kucaklayabilmenin yollarından söz eder.
Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek, en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. Kadın, erkeğin yaratmış olduğu topluma uyamamıştır çünkü toplum mantığa ve nedenlere uygun olarak yaratılmıştır.
Benim insanlar
OSHO, Kadın: Vahşi Dişinin Doğuşu kitabında vahşi dişinin nasıl topluma ve sisteme uyum sağlamak zorunda bırakıldığını ve artık yeniden sahneye çıkması gerektiğini hatırlatır. Kadın olmanın hediyelerinden ve bu hediyeleri şefkatli şekilde kucaklayabilmenin yollarından söz eder.
Kalbin yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir. Erkek, en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli yolunu seçmiştir. Bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. Kadın, erkeğin yaratmış olduğu topluma uyamamıştır çünkü toplum mantığa ve nedenlere uygun olarak yaratılmıştır.
Benim insanlarda gözlemlediğim şey şudur: Kadınlar bilinçaltının derinlerinde, “Bak anne, ben de en az senin çektiğin kadar acı çekiyorum,” demeye devam ediyor. Erkekler sonradan kendilerine sürekli olarak, “Baba merak etme, hayatım en az seninki kadar mutsuz. Senden öteye geçmedim, sana ihanet etmedim. Tıpkı senin olduğun gibi, aynı mutsuz kişi olarak kaldım. Zincirin halkasıyım, geleneği devam ettiriyorum. Ben senin temsilcinim baba, sana ihanet etmedim. Bak, anneme yaptığın şeylerin aynısını çocuklarımın annesine yapıyorum. Bana yapmış olduğun şeyleri çocuklarıma yapıyorum. Onları, senin beni yetiştirdiğin gibi yetiştiriyorum,” demeye devam eder.