Değerleri kaybetme tehlikesiyle endişeli XX. yüzyıl, insanlığın daha önce benzer tehlike ve risklerle keşfetmediği soruları sordu: Hayat nedir? Delilik nerededir? Kelimeler ne yapabilir?
Hayat, delilik, kelimeler: üç kadın tüm bunları açıkça ifşa edip, düşünceleri kadar varlıklarını da inşa ederken, çağımızın zorluklarını bizim için aydınlatma konusunda ne kadar tutkulu olduklarını gösteriyorlar.
Hannah Arendt (1906-1975), Melanie Klein (1882-1960) ve Colette (1873-1954). Bu üç mucizevi kadın bu çağın tarihini belirledi. Her birinin eşsizsizliği ve biricikliği nerde gizlidir?
Kadın Dehası üçlemesinin ilk kitabında Kristeva, 20. yüzyılın en parlak entelektüellerinden biri olan Arendt'in hikâyesini anlatıyor. Arendt'in yaşamına olduğu kadar eserlerine de ışık tutan bu kitap özellikle onun siyaset felsefesini, siyaseti kavrayışını, Vita Activa/ Vita Contemplativa (Faal Hayat/Gözlemci Hayat) ayrımını temel alıyor ve Aristoteles, Heidegger gibi filozofların Arendt üzerindeki etkilerini inceliyor. Kristeva kökenleri Aristoteles'e uzanan bir düşünceye, bir hayata ve yapılan işlere ancak "anlatı"nın anlam kazandırabileceği düşüncesini yerleştiriyor.