“Ağlatabildiği ve ağlayabildiği ölçüde vardı. Ağlatmaktan da ağlamaktan da garip bir haz alırdı. Çünkü o da yaşamı boyunca ağlatılmışlardandı. Sadece gün gelip ağlatma sırasının kendisinde olması gerektiğine inanır inanmaz, kolları sıvamakta hiç geç kalmazdı. Bir kısır döngüydü savrulup giden. Sanki yaşadığı travmaların, başkalarının hayatlarında da travmalar yaratması gerekiyordu. Elinden gelmiyordu başkası. Ama Allah kahretsin ki, vicdanlıydı. Bu enteresan döngüde, kurbanlarına kendisine ceza vermelerine izin veren bir adaleti vardı.”
Kadın İsterse Gider, toplumun geneli tarafından defolu olarak değerlendirilebilecek kadın erkek ilişkilerini irdeliyor. Bunu yaparken, kadınlara da, erkeklere de aynı oranda empatiyle yaklaşmaya, ob
“Ağlatabildiği ve ağlayabildiği ölçüde vardı. Ağlatmaktan da ağlamaktan da garip bir haz alırdı. Çünkü o da yaşamı boyunca ağlatılmışlardandı. Sadece gün gelip ağlatma sırasının kendisinde olması gerektiğine inanır inanmaz, kolları sıvamakta hiç geç kalmazdı. Bir kısır döngüydü savrulup giden. Sanki yaşadığı travmaların, başkalarının hayatlarında da travmalar yaratması gerekiyordu. Elinden gelmiyordu başkası. Ama Allah kahretsin ki, vicdanlıydı. Bu enteresan döngüde, kurbanlarına kendisine ceza vermelerine izin veren bir adaleti vardı.”
Kadın İsterse Gider, toplumun geneli tarafından defolu olarak değerlendirilebilecek kadın erkek ilişkilerini irdeliyor. Bunu yaparken, kadınlara da, erkeklere de aynı oranda empatiyle yaklaşmaya, objektif davranmaya gayret ediyor.
Kitabı okurken, sadece kendi dünyanıza ait olduğunu düşündüğünüz hikâyeleri, bir sokak ötesinde, bir apartman yanındaki insanların da yaşadığını fark ederek şaşıracaksınız. Yargılarınızı bir ceket gibi kenara bırakıp, hayatın getirdiği kesişimler ile ilgili düşünecek, “Hayat hiç de öyle büyük laflar edilebilecek bir yolculuk değilmiş!” diyeceksiniz.
Samimi, her daim kendini geliştiren, insanları ötekileştirmeden önce düşünen, yaşadıklarından güçlenerek hayata asılanların kitabı.