Kadının Adı Yok, ilk defa 1987´de yayımladı ve rekor kırarak bir yıl içinde 40 baskı yaptı. Aynı yıl Nokta dergisinin düzenlediği ´´Doruktakiler´´ yarışmasında ve Boğaziçi Üniversitesi´nden 7000 öğrencinin katıldığı en başarılı kitap seçiminde en fazla oyu alarak yılın kitabı seçildi.
Ne var ki, Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, 1988´in Nisan ayında kitabı küçüklere zararlı yayın ilan ederek poşette satılmasına karar verdi. Ancak yazar tarafından açılan dava sonucu, kitap 1991 yılında aklandı. Kadının Adı Yok aynı yıl Hollanda ve Almanya´da bu ülkelerin dillerine çevrilerek yayımladı ve üst üste birkaç baskı yaptı. Hollanda´da ayrıca ikinci bir yayınevi tarafından cep kitabı da basıldı. 1994´te de Yunanistan´da piyasaya çıkarak best-seller oldu.
Duygu Asena bu kitabında, temiz, telaşsız, kıvrak anlatımıyla bir kadının yaşadıklarını, daha doğrusu cinsiyeti kadın olarak belirlenmiş, herkesin üç aşağı beş yukarı tanık olabileceği ortak bir macerayı , bir kadını ağzından anlatıyor.
Bu kadın, küçücük bir kızın henüz yaşanmamış doğal meraklarından, aşklar, acılar, sahtekarlıklar, hırslarla dolu bir hayatın bazen hafif, bazen ağır kıpırtılarına kadar, kendi ayakları üzerinde durabilmek için mücadele ediyor. Bu kadın, pürüzsüz bir tenden kırışıklıklara uzanan zaman içinde kendisi için var olabilmeyi hedefliyor. Beceriyor da... Ne pahasına olursa olsun!