“Hikaye anlatan maymunlarız biz. Yalan ya da yanlış olması fark etmez, yeteri kadar ilginç olan bir hikaye hakikati hemen her zaman sollayabilir.”
Yazar William Bernstein, bu ihtimamlı çalışmasında kalabalıkların kapıldığı hezeyanların zaman ve coğrafyadan bağımsız bir insanlık sabitesi olduğunu çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. İnsan topluluklarının en olmadık fikirlerin peşinden sürüklenmesinin bir ahir zaman acayipliği olmadığını son 500 yıldan devşirdiği vakalarla ortaya koyarak, bu fenomenin kökenindeki biyolojik, evrimsel ve psikososyal mekanizmaları bir bir masaya yatırıyor.
Dünyanın sonunun geleceğine ina
“Hikaye anlatan maymunlarız biz. Yalan ya da yanlış olması fark etmez, yeteri kadar ilginç olan bir hikaye hakikati hemen her zaman sollayabilir.”
Yazar William Bernstein, bu ihtimamlı çalışmasında kalabalıkların kapıldığı hezeyanların zaman ve coğrafyadan bağımsız bir insanlık sabitesi olduğunu çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. İnsan topluluklarının en olmadık fikirlerin peşinden sürüklenmesinin bir ahir zaman acayipliği olmadığını son 500 yıldan devşirdiği vakalarla ortaya koyarak, bu fenomenin kökenindeki biyolojik, evrimsel ve psikososyal mekanizmaları bir bir masaya yatırıyor.
Dünyanın sonunun geleceğine inanan ve kendi şehir devletlerini kurmaya girişen radikal Hristiyanlar, madrabaz bir demiryolu finansörüne milyonlarını kaptıran İngilizler, al renkli bir buzağının kıyamet alameti olduğunu düşünen Yahudiler… Kalabalıkların Hezeyanı, insanların kendini kandırma ve en olmadık şeylere inanma becerisini hafife almamak gerektiğini bize söyleyen, okuyucusunun hayret vitesini sayfalar boyunca yüksek tutmayı başaran, insana dair, insancıl bir eser.