Önce anne babamın yaptığı soygunu anlatacağım. Ardından da, sonra işlenen cinayetleri. Asıl önemli kısım soygun, çünkü kız kardeşimle benim hayatımızın seyrini belirleyen bu oldu.
Daha ilk cümlede neler anlatılacağını öğrenmemize rağmen, bize büyük bir romandan beklenen her şeyi veren bir başyapıt: Kanada.
On beş yaşındaki Dell Parsons ve ikiz kız kardeşi Berner’ın anne babası, içine düştükleri darboğazdan kurtulmak için banka soyduktan sonra yakalanır. Anneleri Neeva, devlet tarafından alıkonulmamaları için yakın arkadaşı Mildred Remlinger’dan ç
Önce anne babamın yaptığı soygunu anlatacağım. Ardından da, sonra işlenen cinayetleri. Asıl önemli kısım soygun, çünkü kız kardeşimle benim hayatımızın seyrini belirleyen bu oldu.
Daha ilk cümlede neler anlatılacağını öğrenmemize rağmen, bize büyük bir romandan beklenen her şeyi veren bir başyapıt: Kanada.
On beş yaşındaki Dell Parsons ve ikiz kız kardeşi Berner’ın anne babası, içine düştükleri darboğazdan kurtulmak için banka soyduktan sonra yakalanır. Anneleri Neeva, devlet tarafından alıkonulmamaları için yakın arkadaşı Mildred Remlinger’dan çocukları sınırın ötesine, Kanada’ya, abisi Arthur Remlinger’ın yanına götürmesini ister. Fakat Berner kendi kaderini kendisi tayin etmek ister ve Mildred’ı beklemez. Dell ise anne babasının kırık dökük bıraktığı hayatı hiç bilmediği bir ülkede sıfırdan kurmak üzere Mildred’la birlikte Kanada’nın uçsuz bucaksız çayırlarına doğru yola çıkar. Orada onu bekleyen hayat bilinmezliklerle, sırlarla doludur.
Richard Ford’un, yarım yüzyılı aşkın bir süreye yayılan bu sarsıcı aile trajedisini Dell Parsons’ın gözünden aktardığı, “Amerikan edebiyatının yeni yüzyıldaki muhtemelen en büyük romanı” Kanada, Umay Öze’nin çevirisiyle…
21. yüzyılın ilk büyük romanlarından. –John Banville
Gerçek Kral geri geldi… Gösterdiği manzaralar kadar nefes kesici bir öykü, bir imgelem.-Boyd Tonkin