"Söz konusu ben olunca sustum, razı oldum.
Ama şimdi söz konusu sensin, ve ben bütün dünyayı karşıma alacağım."
Duyuyor musunuz?
Şehirler ötesinden,
denizler kadar uzaklardan gelen o bağırış seslerini...
Kılıç, kesik, çığlık seslerini.
Belki de yalnızca ben duyuyorum içimdeki savaşın seslerini...
Bir tarafın savaşı kazandığını sandığı an, pes ettiği andır.
Biz kazandığımızı sandık, kılıçlarımızı bıraktık.
Oysa pes etmişiz yalnızca.
Şimdi uzaktan geldiğini duyuyorum o ikinci savaşın.
Bizim koşarak uzaklaştığımız atlar,
şimdi koşarak peşimizden geliyor.
Düşman bu sefer daha güçlü,
kılıçları bu sefer daha keskin ve çaresizlik
her zamankinden daha yoğun.
Oysa herkesin unuttuğu bir şey var;
biz hâlâ ayaktayız.
Ve düşmeye niyetimiz yok.
Birinci perde bitti, ikinci perde başlıyor...