“Özgürlük” kitabıyla başlayan Kavramlar Tarihi, serinin ikinci kitabı olan “Adalet” konusuna odaklanmaktadır. Adalet insanoğlunun en büyük buluşlarından biridir. Yeryüzünde kendine has bir adalet sistemi geliştirmemiş veya bu konuda ilke ve yasalar belirlememiş hiçbir toplum yoktur. Ciddi, teknik ve akademik metinlerden, gündelik yaşama kadar, neredeyse her gün kendisiyle karşılaştığımız bu sihirli sözcük, tanımı gereği, hem “hak ve hukuka uyma, herkesin hakkını gözetme, doğruluktan ayrılmama, hakkaniyet”, hem de bir toplumda “kanun ve nizam yoluyla hakların karşılıklı olarak korunması ve dengeli tutul
“Özgürlük” kitabıyla başlayan Kavramlar Tarihi, serinin ikinci kitabı olan “Adalet” konusuna odaklanmaktadır. Adalet insanoğlunun en büyük buluşlarından biridir. Yeryüzünde kendine has bir adalet sistemi geliştirmemiş veya bu konuda ilke ve yasalar belirlememiş hiçbir toplum yoktur. Ciddi, teknik ve akademik metinlerden, gündelik yaşama kadar, neredeyse her gün kendisiyle karşılaştığımız bu sihirli sözcük, tanımı gereği, hem “hak ve hukuka uyma, herkesin hakkını gözetme, doğruluktan ayrılmama, hakkaniyet”, hem de bir toplumda “kanun ve nizam yoluyla hakların karşılıklı olarak korunması ve dengeli tutulması” anlamındadır. Bunların yanısıra “bir devlette hak ve hukuku uygulayan teşkilat” da adalet adını alır. Dolayısıyla adalet bireye ilişkin olduğu kadar toplum ve devletle de ilgilidir, insanın diğer insanlarla ve devletle olan tüm ilişkilerini düzenlerken, devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerinin de belirleyici unsurlarından biridir.
Armağan Öztürk ve C. Cengiz Çevik tarafından derlenen bu çalışma adalet kavramının düşünce tarihindeki serüvenini bir dizi makale aracılığıyla soruşturmaktadır. Felsefe, siyaset bilimi, hukuk ve tarih alanlarına ait birikimleri metinleştiren çalışmaların ortak noktası ise ele alınan düşünür ve düşünce akımlarını, adaletin içeriğini sınırlayan kavramlarla birlikte ayrıntılı bir şekilde ortaya koymaktır.