“Jane Harper’ın Avustralya’da geçen polisiye romanlarına bayılıyorum.” –Stephen King
“Jane Harper mucizeler yaratıyor. Romanlarında gerilim bir saniye bile azalmıyor.” –A. J. Finn
Kurak ve Doğanın Kudreti’nin çoksatan yazarı Jane Harper’dan muhteşem bir gerilim romanı: Kayıp Adam.
İki kardeş, Nathan ile Bub Bright, ıssız taşradaki sığır çiftliklerini ayıran ücra çit hattında buluşuyor. Queensland’in gözlerden uzak bir bölgesinde, birbirlerinin en yakın komşuları olan bu iki kardeşin evleri arasında dört saatlik mesafe var.
Üçüncü kardeş ise o s
“Jane Harper’ın Avustralya’da geçen polisiye romanlarına bayılıyorum.” –Stephen King
“Jane Harper mucizeler yaratıyor. Romanlarında gerilim bir saniye bile azalmıyor.” –A. J. Finn
Kurak ve Doğanın Kudreti’nin çoksatan yazarı Jane Harper’dan muhteşem bir gerilim romanı: Kayıp Adam.
İki kardeş, Nathan ile Bub Bright, ıssız taşradaki sığır çiftliklerini ayıran ücra çit hattında buluşuyor. Queensland’in gözlerden uzak bir bölgesinde, birbirlerinin en yakın komşuları olan bu iki kardeşin evleri arasında dört saatlik mesafe var.
Üçüncü kardeş ise o sırada ayaklarının dibinde ölü yatıyor...
Ailenin çiftliğinden sorumlu olan ortanca evlat Cameron’ın ıssızlığın ortasında, tek başına ölmesine sebep olan bir şey vardı.
Bright ailesinin sakin hayatı, Cam’in ölümüyle keder ve ıstıraba sürüklenecekti. Herkesin hemfikir olduğu şuydu: Ölmeden önce Cam’i rahatsız eden bir şey vardı. Peki Cameron umudunu kaybedip kendini mi öldürmüştü? Yoksa ölümünün ardında çok daha tehlikeli bir sır mı yatıyordu? Nathan bu gerçeğin peşine düştüğünde asla öğrenmek istemeyeceği şeyleri öğrenecekti.