“Bu hayat inanın bir ‘karabasan’dır. Ve bu kâbustan kurtulmanın merak buyurmayın klinikleri, doktorları, terapi seansları, hiçbir şey olmamış gibi yola devamınızı sağlayacak devasa bir ilaç endüstirisi bulunmaktadır. Emrinizdeyim. (Ve ben size durmaksızın ‘Yoldan çıkın, uykudan uyanın’ diyorum. Siz beni bir meczup sanıyor, acıyarak bakıyor ve yola devam ediyorsunuz.) Hadi yoldan çıktık diyelim. Nereye gideceğiz? Harama batmamış bir belde mi var? Umutsuzluk bize yakışmaz. Eğer yoksa böyle bir belde, bize düşen onu ‘inşa’ etmektir. Yeter ki ‘Uzun yola çıkmaya’ niyet edin. ‘Niyet’ mühim.
“Bu hayat inanın bir ‘karabasan’dır. Ve bu kâbustan kurtulmanın merak buyurmayın klinikleri, doktorları, terapi seansları, hiçbir şey olmamış gibi yola devamınızı sağlayacak devasa bir ilaç endüstirisi bulunmaktadır. Emrinizdeyim. (Ve ben size durmaksızın ‘Yoldan çıkın, uykudan uyanın’ diyorum. Siz beni bir meczup sanıyor, acıyarak bakıyor ve yola devam ediyorsunuz.) Hadi yoldan çıktık diyelim. Nereye gideceğiz? Harama batmamış bir belde mi var? Umutsuzluk bize yakışmaz. Eğer yoksa böyle bir belde, bize düşen onu ‘inşa’ etmektir. Yeter ki ‘Uzun yola çıkmaya’ niyet edin. ‘Niyet’ mühim. İrade-i cüz’iyenin ta kendisi. Bu sebeple ‘Ameller niyetlere göredir’ buyrulmuş. Bu niyetin kuvveden fiile çıkması Cenab-ı Hakk’a kalmıştır. Bize düşen Besmele’yi çekip ilk adımı atmak.” Mustafa Kutlu, gazete yazılarından derleyerek hazırladığı yeni eserinde tüketim odaklı sanayi toplumunun sorunlarına değinirken, “Kanaat Ekonomisi”ne dayalı sade bir hayat tarzını, ahlâki bir nizamı benimsemenin yollarını arıyor.