Corcî Zeydân, 1861 – 1914 yılları arasında yaşamış olan; devrin son Arap tarihçisi, gazetecisi ve yazarlarından biridir. 53 yıllık ömrüne sığdırdığı birçok esere, içerisinde bulunduğu toplumun tarih, kültür ve edebiyatını yansıtmış; okuyucuların her birine geçmişe bakan farklı pencereler açmıştır. Kaleme aldığı “Kerbela Güzeli ve Kerbela Faciasının İç Yüzü” adlı eserinde; tarihin tozlu sayfalarını acı ve gözyaşı ile doldurup; aşk ve vuslat ile süslemiştir. Tüm dünyada yankı uyandıran Kerbela faciası ile Selma ve Abdurrahman’ın destansı aşk hikayesini edebiyatçı ve tarih&c
Corcî Zeydân, 1861 – 1914 yılları arasında yaşamış olan; devrin son Arap tarihçisi, gazetecisi ve yazarlarından biridir. 53 yıllık ömrüne sığdırdığı birçok esere, içerisinde bulunduğu toplumun tarih, kültür ve edebiyatını yansıtmış; okuyucuların her birine geçmişe bakan farklı pencereler açmıştır. Kaleme aldığı “Kerbela Güzeli ve Kerbela Faciasının İç Yüzü” adlı eserinde; tarihin tozlu sayfalarını acı ve gözyaşı ile doldurup; aşk ve vuslat ile süslemiştir. Tüm dünyada yankı uyandıran Kerbela faciası ile Selma ve Abdurrahman’ın destansı aşk hikayesini edebiyatçı ve tarihçi kimliğini kullanarak harmanlamış; okuyucularını tıpkı bir zaman makinesi gibi o günlere doğru yolculuğa çıkarmıştır.
“Tabiat, sakin ve sessiz... Bu gece Kamerî ayın on biri... Yavaş yavaş yükselen ayın ışıkları bir gün önce kurak olan ve şimdi masumların kanlarıyla sulanmış olan Kerbela’nın topraklarına yansımış, sıkıntılı bir hava esiyordu…”