“Bir insanın kalbi ılımazsa o işten hayır gelmez. Servet de ne kalbine ne diline okulu yakıştırırdı. Okuldan uzak hikâyeler anlatırdı. Esasen okul binasını, binanın açıldığı Lise Caddesi’ni, caddedeki yorgun ağaçları sever. Hele okul kapısına yakın duran ağacı daha bir sever. O ağacı kendi ağacı ilan etmiştir ama henüz adını koymamıştır. Sanki okuldan her çıkışında zindandan çıkmış gibi sevinir de o ağaca sarılmak ister.
Ama utanır...” Servet, okulun en güzel kokan çocuğudur. Kokusunun güzelliği kiraz çiçeği kolonyasından gelir.
Matematikten ve okul sıralarından hiç hoşlanmasa da okumayı sever. Annesine pe
“Bir insanın kalbi ılımazsa o işten hayır gelmez. Servet de ne kalbine ne diline okulu yakıştırırdı. Okuldan uzak hikâyeler anlatırdı. Esasen okul binasını, binanın açıldığı Lise Caddesi’ni, caddedeki yorgun ağaçları sever. Hele okul kapısına yakın duran ağacı daha bir sever. O ağacı kendi ağacı ilan etmiştir ama henüz adını koymamıştır. Sanki okuldan her çıkışında zindandan çıkmış gibi sevinir de o ağaca sarılmak ister.
Ama utanır...” Servet, okulun en güzel kokan çocuğudur. Kokusunun güzelliği kiraz çiçeği kolonyasından gelir.
Matematikten ve okul sıralarından hiç hoşlanmasa da okumayı sever. Annesine pek düşkün bu sevgi dolu ve kırılgan genç adam yaşadığı “uzak şehir”de tüm engellere ve yoksulluğa rağmen edebiyata tutunarak hayallerini gerçekleştirmek için çabalar…
Kiraz Çiçeği Kolonyası, bozkırın ortasında bir tutam yeşilliğin, dostluğun, iyiliğin ve saf sevginin kalpleri ısıtacak romanı… Mustafa Çiftci ödüller aldığı öykü kitaplarından sonra ilk defa bir romana hayat veriyor.