Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Kırmızı Güller Çabuk Solar - Günyüzü Vesikalığı

ISBN : 9786256205079
Stokta Var Stokta Var
445,00 TL
360,45 TL
Öne Çıkan Bilgiler:

12 Eylül 1980’in karabulutları Türkiye’yi karanlıklara sürüklerken, o yoksulluğun, o imkânsızlıkların, o haksızlıkların, o adaletsizliklerin ortasında cesaretiyle kendini var eden güçlü bir kadının hikâyesi...
“Ve unutma Zümrüt; tüm çiçekler yavaş yavaş, kırmızı güller çabuk solar.”
1980 yılının Mayıs ayında, Dilektaşı Mahallesi'ndeki aylardır boş olan daireye genç bir adam taşındı. Tek başınaydı, bir karısı veya çocukları yoktu. Kimseyle konuşmazdı ve soğuk çehresi, tenindeki yanığa benzer farklı renkte izleri, şüpheli hareketleri nedeniyle kimsenin de onunla konuşmaya niyeti pek

Tür : Duygusal
Sayfa Sayısı : 640
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi : 10/2024
Boyut : 13.5 x 21.0
Kağıt Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9786256205079
Dil : -
Daha Fazla Artemis Yayınları
Daha Fazla Romantik
Beğen
02.04.2025 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı

12 Eylül 1980’in karabulutları Türkiye’yi karanlıklara sürüklerken, o yoksulluğun, o imkânsızlıkların, o haksızlıkların, o adaletsizliklerin ortasında cesaretiyle kendini var eden güçlü bir kadının hikâyesi...
“Ve unutma Zümrüt; tüm çiçekler yavaş yavaş, kırmızı güller çabuk solar.”
1980 yılının Mayıs ayında, Dilektaşı Mahallesi'ndeki aylardır boş olan daireye genç bir adam taşındı. Tek başınaydı, bir karısı veya çocukları yoktu. Kimseyle konuşmazdı ve soğuk çehresi, tenindeki yanığa benzer farklı renkte izleri, şüpheli hareketleri nedeniyle kimsenin de onunla konuşmaya niyeti pek yoktu. Mahalleli, dönemin şartlarını da göz önünde bulundurarak bu suskun ve gizemli adamın bir ajan olduğuna karar vermişti. Adama kendi aralarında Dilsiz Ajan diye sesleniyorlardı. 
Zümrüt Ayten Özsoy ise henüz yirmisine yeni basmıştı. Altı çocuklu bir ailenin ikinci çocuğuydu. Hayat hakkında bilgisi bu aileyle ve bu mahalleyle sınırlıydı. Hayallerini baltalayan şey yoksulluk ve yoksulluğunun sebebi ise başlarındaki sorumsuz babalarıydı. Çoğunlukla bu kalabalık mahallenin cıvıltısında ömrünün çürüyeceğini ve ailesine rağmen yapayalnız öleceğini düşünürdü. Onun için hayat, ışıltılı bir oyun sahnesiydi ve bu sahne, akşam babası eve geldikten sonra perdelerini kapatarak karanlığa bürünürdü.
Ve bir gün Dilsiz Ajan nihayet konuştu.
Zümrüt Ayten Özsoy ise hayallerine çok yakın olduğunun henüz farkında değildi.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.