Ölüm babamdı ceplerinden hergün birşey çıkanKüçük bir gönye, gül kapçıklarıPaçalarında biriken çamur kalıplarıIki ayakkabıydı kapımızın önüne konan.Aç avcunu, kayalıklara çarpan dalgalardanNe kaldı işte buruşuk yanaklardanHırsın, kösnünün, acının kestiği acılardanSuyla kesildi gitti dudağın kenarındaki tuz.