Yazınımızın özgün ve üretken kalemlerinden Halil Genç, Kızıma Bir Yağmur Bulmalıyım’da öykünün kaynağına, topluma iniyor. Günlük yaşamın içinden gözlemleriyle öykülerinde hayatın ritmini yakalıyor. Gezi Direnişi’ne de yer verdiği yürekleri ısıtacak öyküleri, yaşamın kendisi gibi gerçek.
Öyküyle düşünmenin, öykü yazmanın bir yaşam biçimi olduğuna inanan Halil Genç’in ustalığı, en karamsar öyküde bile umutları yeşerten, düşle gerçekliği şiirsellikle harmanlayıp anlatabiliyor oluşunda…
Düşündüğü, baktığı
Yazınımızın özgün ve üretken kalemlerinden Halil Genç, Kızıma Bir Yağmur Bulmalıyım’da öykünün kaynağına, topluma iniyor. Günlük yaşamın içinden gözlemleriyle öykülerinde hayatın ritmini yakalıyor. Gezi Direnişi’ne de yer verdiği yürekleri ısıtacak öyküleri, yaşamın kendisi gibi gerçek.
Öyküyle düşünmenin, öykü yazmanın bir yaşam biçimi olduğuna inanan Halil Genç’in ustalığı, en karamsar öyküde bile umutları yeşerten, düşle gerçekliği şiirsellikle harmanlayıp anlatabiliyor oluşunda…
Düşündüğü, baktığı, gördüğü başka ne vardı ki yaşamında. Kızı! Kızına bir yağmur bulmalıydı. Yağmur çiçek olup yağmaya başlamıştı şimdi. Kız dönüyor, her yana çiçekler saçılıyordu. Ayakkabılarını yere bıraktı ve çığlıklara doğru başladı.
“Kızım ve ben. Kızım, yağmur ve ben…”