New York Times’ın çoksatan yazarı Debbie Macomber’ın bu sımsıcak romanında, bekâr bir anne, kendini ve tutkularını yeniden keşfetmek için kanatlarını açıyor.
Jenna Boltz’un hayatı dönüm noktasının eşiğindedir. Neredeyse yirmi yıl önce cerrah kocasından olaylı bir şekilde boşandıktan sonra iki çocuğunu tek başına büyütmüş ve Seattle’da yoğun bakım hemşiresi olarak çok sevdiği işiyle annelik arasında koşturup durmuştur. Paul ve Allie üniversiteye gidecek kadar büyüdüklerinde Jenna geleceğinin ne getireceğini merak etmekten kendini alamaz.
En iyi arkadaşı Maur
New York Times’ın çoksatan yazarı Debbie Macomber’ın bu sımsıcak romanında, bekâr bir anne, kendini ve tutkularını yeniden keşfetmek için kanatlarını açıyor.
Jenna Boltz’un hayatı dönüm noktasının eşiğindedir. Neredeyse yirmi yıl önce cerrah kocasından olaylı bir şekilde boşandıktan sonra iki çocuğunu tek başına büyütmüş ve Seattle’da yoğun bakım hemşiresi olarak çok sevdiği işiyle annelik arasında koşturup durmuştur. Paul ve Allie üniversiteye gidecek kadar büyüdüklerinde Jenna geleceğinin ne getireceğini merak etmekten kendini alamaz.
En iyi arkadaşı Maureen, Jenna’nın yeni keşfettiği bağımsızlığı için heyecanlıdır. Şimdi, üniversite günlerinden beri hayalini kurdukları Paris seyahatini nihayet gerçekleştirmek için mükemmel bir zamandır. Ancak konu hayatın diğer büyük macerası olan aşka yeniden yelken açma konusuna geldiğinde Jenna hâlâ aşka izin vermeye hazır olduğundan emin değildir... Ta ki beklenmedik bir karşılaşma fikrini değiştirene kadar.
Jenna’nın yaşlı annesi kalçasını kırdığında, Dr. Rowan Lancaster günü kurtarır. Sessiz, soğukkanlı dış görünüşüne rağmen Rowan, Jenna’ya hemen vurulur. Jenna başka bir cerrahla ilişki kurma konusunda tereddüt etse de bu adama çekildiğini itiraf etmek zorundadır. Ancak Jenna’nın çocukları ona şok edici haberlerle yaklaştığında, her zaman hayalini kurduğu hayat elinden kayıp gitmeden önce aşka inanması ve beklenmeyeni tüm kalbiyle kucaklaması gerektiğini fark eder.