İstanbul Fatih’teki Sahaf Siyah Kalem, sahibi Hamdi Aksungur’un öldürülmesiyle aniden bir cinayet mahalline dönüşür. Olay yerine intikal eden polisler, savcılar, Asayiş Şube Müdürü Nejat ve emniyette çok az kişinin bildiği Kült biriminde görev yapan Kerem, bu cinayette farklı anlamlar olduğunu maktulü görür görmez sezerler. Zira Hamdi Bey’in yüzünün bazı kısımları kesilmiş, kazılmış ve oyulmuştur.
Cinayeti “farklı şekillerde okuması gereken bir kitaba” benzeten Kerem, bu macerası boyunca pek çok araştırma yapar. Katil niçin yüz&uum
İstanbul Fatih’teki Sahaf Siyah Kalem, sahibi Hamdi Aksungur’un öldürülmesiyle aniden bir cinayet mahalline dönüşür. Olay yerine intikal eden polisler, savcılar, Asayiş Şube Müdürü Nejat ve emniyette çok az kişinin bildiği Kült biriminde görev yapan Kerem, bu cinayette farklı anlamlar olduğunu maktulü görür görmez sezerler. Zira Hamdi Bey’in yüzünün bazı kısımları kesilmiş, kazılmış ve oyulmuştur.
Cinayeti “farklı şekillerde okuması gereken bir kitaba” benzeten Kerem, bu macerası boyunca pek çok araştırma yapar. Katil niçin yüzün belirli bölümlerini kesmiştir? Burada nasıl bir sembolik anlam gizlidir? İnsan yüzü üzerine derin düşünce ve araştırmalara dalan Kerem kendini Hurufîliğin ve pek çok eski inanışın, cemiyetin, gizemin ortasında bulur…
“Yüz insanın ayrıcalığıdır. İnsan, bir yüze sahip olduğunda bir kimliğe de sahip olur. Kadim milletlerde, hatta ilk insanın yaratılışında dahi yüz, yaratma eyleminin neredeyse odaklarından birisidir.”