Koruda Söylenen, Soner Demirbaş’ın son yıllarda yazdığı şiirlerden geniş bir oylumu bir araya getiriyor. İmgesel esnekliğini “eski yağmurların” uykusuna yatıran, kayıp zamanlar haritasının sönmeye yüz tutmuş izlerinde “yaralı ağaçlar” için kuytular biriktiren bir şiir. Koruda Söylenen’de Soner Demirbaş, uzak bozkırdaki rüzgâr tüllerinin ev ve insan içlerine taşıdığı lirik patlamaları, sonsuz ve acımasız zamanın hafıza sandıklarında gizli evrensel imâları bir kez daha aşikâr ediyor. Homeros’tan Yunus Emre’ye, Beckett’ten Celan’a, Nâzım’dan Gülten Akın’a bü
Koruda Söylenen, Soner Demirbaş’ın son yıllarda yazdığı şiirlerden geniş bir oylumu bir araya getiriyor. İmgesel esnekliğini “eski yağmurların” uykusuna yatıran, kayıp zamanlar haritasının sönmeye yüz tutmuş izlerinde “yaralı ağaçlar” için kuytular biriktiren bir şiir. Koruda Söylenen’de Soner Demirbaş, uzak bozkırdaki rüzgâr tüllerinin ev ve insan içlerine taşıdığı lirik patlamaları, sonsuz ve acımasız zamanın hafıza sandıklarında gizli evrensel imâları bir kez daha aşikâr ediyor. Homeros’tan Yunus Emre’ye, Beckett’ten Celan’a, Nâzım’dan Gülten Akın’a büyük doğa ve insanlık zamanının “koruda söylenen” iz sürücüsü: Şiir: Hikâye’den epik’e, sone’den gazel’e “geçmişin, şimdinin ve geleceğin keşkesi”; aşkın, özleyişin, yenilginin ve umudun içe çekilmiş “çalı diplerinde” yağmur damlalarıyla konuşmaktan yılmayan, “kuşların bilgisi”ne güvenen esrik kavmi! Beklenen yazlar, olası kara kışlar ve başka zamanlar için.