“gitmediği yolların sancısını çeker mi insan
kaçıncı bıçak sırtı bu?
bilmediğim bir dilin ağıdıyla sarsıldı göğüm
kaçıncı kaçışım avluların kalabalığından
sığmıyorum sokaklarına
sığmıyorum tel örgülü hasretlere
zaten değmiyor sesimiz birbirine”
Köz Geçit, aynı eşiklerden farklı şekillerde geçmiş insanların kesişim noktası. Şairin yolda döktükleri, buldukları ya da kaybettiklerini keşfederken aynı zamanda duygularının paydaşı oluyoruz. Her şiirinde ayrı bir öyküsünü anlatan Tigis; ö
“gitmediği yolların sancısını çeker mi insan
kaçıncı bıçak sırtı bu?
bilmediğim bir dilin ağıdıyla sarsıldı göğüm
kaçıncı kaçışım avluların kalabalığından
sığmıyorum sokaklarına
sığmıyorum tel örgülü hasretlere
zaten değmiyor sesimiz birbirine”
Köz Geçit, aynı eşiklerden farklı şekillerde geçmiş insanların kesişim noktası. Şairin yolda döktükleri, buldukları ya da kaybettiklerini keşfederken aynı zamanda duygularının paydaşı oluyoruz. Her şiirinde ayrı bir öyküsünü anlatan Tigis; özgün dili, şekilsel tutumu, dize kırılmalarının şiire kattığı ritim ile kelimelerin dansına şahit olmamızı sağlıyor.