“Sinema üzerine yazma heyecanı depreşince insan ister istemez Metin Erksan ve Lütfi Akad’a yöneliyor. Tabii düşüncelerine, filmlerine ve kişiliklerine. Dönüp eskiden yazılanları/çekilenleri yeni baştan okuyunca/seyredince, zaman zaman on yıllar sonra okuyunca/seyredince yaklaşımlarının derinliği, kişiliklerinin sağlamlığı ve filmlerinin parlaklığı o kadar net ortaya çıkıyor ki. Yıllar, daha doğrusu on yıllar sonra Yeni Sinema’yı tekrar okuyunca dönemi yeni baştan değerlendirme gereği gündeme geliyor. Okuma sonrasında yaptığım iki konuşma konu üzerinde daha değişik bir şekilde düşünmeye yol açıyor. Yeni Sinema ok
“Sinema üzerine yazma heyecanı depreşince insan ister istemez Metin Erksan ve Lütfi Akad’a yöneliyor. Tabii düşüncelerine, filmlerine ve kişiliklerine. Dönüp eskiden yazılanları/çekilenleri yeni baştan okuyunca/seyredince, zaman zaman on yıllar sonra okuyunca/seyredince yaklaşımlarının derinliği, kişiliklerinin sağlamlığı ve filmlerinin parlaklığı o kadar net ortaya çıkıyor ki. Yıllar, daha doğrusu on yıllar sonra Yeni Sinema’yı tekrar okuyunca dönemi yeni baştan değerlendirme gereği gündeme geliyor. Okuma sonrasında yaptığım iki konuşma konu üzerinde daha değişik bir şekilde düşünmeye yol açıyor. Yeni Sinema okumanın eşliğinde iki sayılık Ulusal Sinema’nın incelenmesi fotoğrafı daha bir netleştiriyor.”
Türk sineması üzerine düşünen nadir entelektüellerden biri olan Kurtuluş Kayalı bu çalışmasında Türk sinemasının birikimini değerlendirerek temellerini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Bu temeller doğrultusunda günümüz sinemasının ve sinema literatürünün zaaflarını tespit ediyor. Türk sinemasının geleceğinin, kültür eksenli sinemanın ve sinema düşüncesinin ihyasında yattığını ifade ediyor.