Hak kavramı tılsımlıdır; kökleri yöneten-yönetilen ayrımının ilk çıktığı zamanlara uzanır. Tılsım; kavramın adil ve doğru olanı imlemesi ve (hak) sahibine belli bir ölçekte meşruiyet ve egemenlik alanı sunmasıyla ilgilidir. Burjuvazi; 18. yüzyıldan başlayarak hak kavramının bu tılsımını kendi sınıf iktidarını güvenceye alan bir zırh gibi kuşanmıştır. Yeni bin yılın eşiğinde tılsım el değiştiriyor; yönetsel erkin sermaye karakteri küresel çapta üryanlaşırken, zırhtan geriye paslı bir demir yığını kalıyor!
Bu derlemenin konusu, kuramsal, tarihsel ve güncel boyutlarıyla hak mücadeleleridir. Emekçi sınıfların mücadele sathı olarak hak mücadelesi; emeğin yeniden üretiminin meta-dışı alanlarını zapt eden sermaye tahakkümüne karşı hem di
Hak kavramı tılsımlıdır; kökleri yöneten-yönetilen ayrımının ilk çıktığı zamanlara uzanır. Tılsım; kavramın adil ve doğru olanı imlemesi ve (hak) sahibine belli bir ölçekte meşruiyet ve egemenlik alanı sunmasıyla ilgilidir. Burjuvazi; 18. yüzyıldan başlayarak hak kavramının bu tılsımını kendi sınıf iktidarını güvenceye alan bir zırh gibi kuşanmıştır. Yeni bin yılın eşiğinde tılsım el değiştiriyor; yönetsel erkin sermaye karakteri küresel çapta üryanlaşırken, zırhtan geriye paslı bir demir yığını kalıyor!
Bu derlemenin konusu, kuramsal, tarihsel ve güncel boyutlarıyla hak mücadeleleridir. Emekçi sınıfların mücadele sathı olarak hak mücadelesi; emeğin yeniden üretiminin meta-dışı alanlarını zapt eden sermaye tahakkümüne karşı hem direnişin hem de kolektivist yeniden inşanın olanaklarını içinde barındırıyor. İşçi sınıfı sosyalizmi bakımından bu kapsam, yaşadığımız tarihsel dönemde güncelin devrimcileşmesi-devrimin güncelleşmesi sarmalında somutlaşıyor. Bu kapsam ve konumlanış içindeki derlemede, sosyalizmin yeniden inşa sürecinde hak mücadelelerinin kritik rolünü açığa çıkartmaya dönük ulusal ve uluslararası katkılara yer veriliyor.