Bizi parçalayarak yutmak isteyen harici kuvvetler Kürtlük cereyanını da öteden beri yayıyorlardı. Hristiyan unsurlardan maada Araplar, Arnavutlar gibi bu sessiz İslâm unsura da Beylik, muhtariyet gibi zehirli haplar yutturuluyordu. Meşrutiyetin ilanından sonra “ademi merkeziyet” diyerek bu gayeye varmak isteyen akılsız harisler türedi. Mütareke ilanından sonra ise “Kürt İstiklâli” fikri büsbütün ateşlendi. Kürtçe gazeteler çıkarıldı, Kürt- lerin ıslahı için projeler etrafa yayıldı, kongreler yapıldı, siyasi şahsiyetleri, ordu erkânı bile seçildi. Bu faaliyetler karşısında zamanın
Bizi parçalayarak yutmak isteyen harici kuvvetler Kürtlük cereyanını da öteden beri yayıyorlardı. Hristiyan unsurlardan maada Araplar, Arnavutlar gibi bu sessiz İslâm unsura da Beylik, muhtariyet gibi zehirli haplar yutturuluyordu. Meşrutiyetin ilanından sonra “ademi merkeziyet” diyerek bu gayeye varmak isteyen akılsız harisler türedi. Mütareke ilanından sonra ise “Kürt İstiklâli” fikri büsbütün ateşlendi. Kürtçe gazeteler çıkarıldı, Kürt- lerin ıslahı için projeler etrafa yayıldı, kongreler yapıldı, siyasi şahsiyetleri, ordu erkânı bile seçildi. Bu faaliyetler karşısında zamanın hükümetleri acaba ne yaptı?