“Daphne du Maurier’nin dehası, yazdığı birbirinden özgün her öyküde kendini gösteriyor.” —Alberto Manguel
Derinlikli, sonunu açık etmeyen tekniğiyle pek çok eseri beyaz perdeye uyarlanan Daphne du Maurier gotik edebiyatın hak ettiği takdiri zaman içinde gören yazarlarından. Alfred Hitchcock’un sinemaya uyarladığı “Kuşlar” öyküsünü de içeren bu derleme iki dünya arasına sıkışmış, kendilerine çıkış yolu arayan tutkulu karakterleriyle okura son sayfaya kadar şüphe, şaşkınlık vadeden yazarın korku gerilim öykülerini i&
“Daphne du Maurier’nin dehası, yazdığı birbirinden özgün her öyküde kendini gösteriyor.” —Alberto Manguel
Derinlikli, sonunu açık etmeyen tekniğiyle pek çok eseri beyaz perdeye uyarlanan Daphne du Maurier gotik edebiyatın hak ettiği takdiri zaman içinde gören yazarlarından. Alfred Hitchcock’un sinemaya uyarladığı “Kuşlar” öyküsünü de içeren bu derleme iki dünya arasına sıkışmış, kendilerine çıkış yolu arayan tutkulu karakterleriyle okura son sayfaya kadar şüphe, şaşkınlık vadeden yazarın korku gerilim öykülerini içeren kıymetli bir hazine.
İnsanlara saldırmaya başlayan kuşlar, korkunç bir bedel karşılığında ölümsüzlük bahşeden bir dağ, kocasına elma ağacı suretinde musallat olan ölü bir eş, bir fotoğrafçıyla tehlikeli bir ilişkiye başlayan genç bir kadın, sonu mezarlıkta biten bir randevu ve trajik bir sırra sahip bir aile… İnsanın dünya üzerindeki egemenliğiyle alay eden altı öykü bu derlemede kendine yer buluyor.
Göğün dört bir yanından aşağı süzülüyor... kuşlar.