New York Times çoksatan yazarı Colleen Hoover’dan aşkın gücünü, evliliğin zorluklarını ve yeniden ayağa kalkmanın öyküsünü anlatan sıcacık bir roman…
“İnsanlar, evliliklerin sadece sevgi yitip gittiğinde sonlandığına inandırılmıştı. Öfke mutluluğun yerini aldığında. Küçümseme neşenin yerini aldığında. Ancak Graham’la birbirimize karşı öfkeli değildik. Sadece eskiden olduğumuz insanlar değildik.”
Aşkın dansı başladığında her şey mükemmeldir; adımlar birbirini takip eder, eller asla ayrılmaz, gözler asla başka bir yere bakmaz. Ama müzik her an bitebilir... Peki, se
New York Times çoksatan yazarı Colleen Hoover’dan aşkın gücünü, evliliğin zorluklarını ve yeniden ayağa kalkmanın öyküsünü anlatan sıcacık bir roman…
“İnsanlar, evliliklerin sadece sevgi yitip gittiğinde sonlandığına inandırılmıştı. Öfke mutluluğun yerini aldığında. Küçümseme neşenin yerini aldığında. Ancak Graham’la birbirimize karşı öfkeli değildik. Sadece eskiden olduğumuz insanlar değildik.”
Aşkın dansı başladığında her şey mükemmeldir; adımlar birbirini takip eder, eller asla ayrılmaz, gözler asla başka bir yere bakmaz. Ama müzik her an bitebilir... Peki, sessizlik içinde bu dansı sürdürmek mümkün mü?
Quinn ve Graham hayatlarının en kötü gününde tanışırlar. Ne var ki kaderin onlar için bambaşka bir planı vardır. Peri masalı gibi bir başlangıç olmasa da onları birleştiren duygu paylaştıkları acıdan ve kalp kırıklıklarından çok daha güçlüdür.
Büyük bir aşkla evlenirler ancak hayatın gerçeklerinin evliliklerini nasıl sınayabileceğini hesaba katmazlar. Kendilerini beklenmedik bir dönemeçte bulduklarındaysa artık her şey için çok geçtir. Quinn hayal kırıklıklarının ve umutsuzluğun ağırlığını taşırken Graham karısını ve evliliklerini canlandırmanın bir yolunu aramaktadır.
Ama her geçen gün bir sonraki adımın belirsizliği ve aşklarının geleceği hakkında soru işaretleriyle doludur. Cevaplanması gereken en büyük soruysa şudur: Kusursuz bir aşk hikâyesi, tüm zorluklara rağmen bir evliliği ayakta tutmaya yeter mi?