Alain Badiou'nun, kendini filozof olarak tanıtmayı yadsımakla kalmayıp, psikanaliz söylemiyle felsefe söylemi arasına güçlü bir mesafe koymakta ayak direyen çağdaş anti-filozof Jacques Lacan'a adadığı Lacan: Anti-Felsefe Seminerleri, psikanalistin gerçeği simgesele, topolojiyi cebire yeğleyen çalışmalarına odaklanmaktadır. Bu seminerler bilgi ve hakikat arasındaki sorunu açıklamayı temel meselesi haline getirmiştir.
Anti-filozofun 70'li yıllardaki çalışmalarından hareketle, onun matematiklere kapalı, siyasetin deliğini tıkayan ve odağında aşkı barındıran felsefe anlayışını çözümleyen bu sarsıcı inceleme, Lacancı anti-felsefenin özgül doğasına ve sınır hatlarına ışık tutarak, Lacan'ın anti-f elsefesinden felsefeye kalan mirası araşt
Alain Badiou'nun, kendini filozof olarak tanıtmayı yadsımakla kalmayıp, psikanaliz söylemiyle felsefe söylemi arasına güçlü bir mesafe koymakta ayak direyen çağdaş anti-filozof Jacques Lacan'a adadığı Lacan: Anti-Felsefe Seminerleri, psikanalistin gerçeği simgesele, topolojiyi cebire yeğleyen çalışmalarına odaklanmaktadır. Bu seminerler bilgi ve hakikat arasındaki sorunu açıklamayı temel meselesi haline getirmiştir.
Anti-filozofun 70'li yıllardaki çalışmalarından hareketle, onun matematiklere kapalı, siyasetin deliğini tıkayan ve odağında aşkı barındıran felsefe anlayışını çözümleyen bu sarsıcı inceleme, Lacancı anti-felsefenin özgül doğasına ve sınır hatlarına ışık tutarak, Lacan'ın anti-f elsefesinden felsefeye kalan mirası araştırmaya koyuluyor.