“Mecâlis-i Seba, adından anlaşıldığı gibi, Mevlânâ’ nın yedi meclisinin, yedi va’zının yazılmasından meydana gelmiştir...
Yedi meclisinde de vaaza, cümleleri seci’li bir hutbeyle başlamakta; bu hutbede, birçok âyetten istidlâl yoluyla Allâh’ın kudreti, hikmeti, ululuğu, birliği övülmekte, hutbenin sonunda Hz. Peygamber’e, dört dostuna, muhâcirlerle ansâra; bazı kere, VII. meclis’te olduğu gibi Hasan ve Huseyn’e rahmet okunmakta; ondan sonra duâ mâhiyetinde olan münâcâta geçilmekte, sonra da bir hadîsle vaaza başlanmaktadır... Sonlara do
“Mecâlis-i Seba, adından anlaşıldığı gibi, Mevlânâ’ nın yedi meclisinin, yedi va’zının yazılmasından meydana gelmiştir...
Yedi meclisinde de vaaza, cümleleri seci’li bir hutbeyle başlamakta; bu hutbede, birçok âyetten istidlâl yoluyla Allâh’ın kudreti, hikmeti, ululuğu, birliği övülmekte, hutbenin sonunda Hz. Peygamber’e, dört dostuna, muhâcirlerle ansâra; bazı kere, VII. meclis’te olduğu gibi Hasan ve Huseyn’e rahmet okunmakta; ondan sonra duâ mâhiyetinde olan münâcâta geçilmekte, sonra da bir hadîsle vaaza başlanmaktadır... Sonlara doğru, I. ve II. meclislerde olduğu gibi Besmele, uzun uzadıya, dînî târihten olaylar anılarak canlı bir tarzda şerh edilmekte, en sonunda, Allâh’a hamdedilerek, Hz. Peygamber’e ve soyuna, sahâbesine selavât verilerek vaaz son bulmaktadır.”