Kürt dilinde irfanî/hikemî şiirin en derin, en özgün isimlerinden olan Melayê Cizîrî’nin şiirleri, her okuyanı engin aşk denizinin içine çeker. Orada irfan incileriyle buluşturur. Zümrüt yeşili bir bostandır orası… Binbir çeşit lezzetin, manevî neşvenin ve zevkin cenneti hatırlatan bayıltıcı kokuların yayıldığı bir bostandır.
Cizîrî, başdöndüren derinliği ve zenginliğiyle Kürt dilinin ifade imkânlarını da geliştirmiş, zenginleştirmiştir. Kürt dilinde düşünme ve duyuş, Cizîrî’nin şiirleriyle muazzam bir derinliğe kavuşmuştur. Divan’ına pek &
Kürt dilinde irfanî/hikemî şiirin en derin, en özgün isimlerinden olan Melayê Cizîrî’nin şiirleri, her okuyanı engin aşk denizinin içine çeker. Orada irfan incileriyle buluşturur. Zümrüt yeşili bir bostandır orası… Binbir çeşit lezzetin, manevî neşvenin ve zevkin cenneti hatırlatan bayıltıcı kokuların yayıldığı bir bostandır.
Cizîrî, başdöndüren derinliği ve zenginliğiyle Kürt dilinin ifade imkânlarını da geliştirmiş, zenginleştirmiştir. Kürt dilinde düşünme ve duyuş, Cizîrî’nin şiirleriyle muazzam bir derinliğe kavuşmuştur. Divan’ına pek çok şerh yazılmasına rağmen hâlâ, o düşünce ve duygu denizinde saklı nice inci, mercan, lal ve yakut yatmaktadır.
Melayê Cizîrî’nin insan aklının, hissiyatının ve tahayyülünün şahikalarında dolaşan sesi, bugüne, çağımıza, günümüzün genç kuşaklarına, çağdaş dillere, alanlara, formlara taşınmalı, tercüme edilmeli, uyarlanmalıdır. Hakkında yapılan hatırı sayılır çalışmalara rağmen Mela’nın olağanüstü derin ve özgün dünyası hâlâ keşfedilmeyi beklemektedir.