Mıgırdiç Margosyan’ın Evrensel gazetesinin 7 Haziran 1995 tarihli ilk sayısında yayımlanan yazısının başlığı “Beyin Meselesi”ydi. Aradan geçen 24 yılda Margosyan yazılarına devam etti. Kendi deyimiyle o “kel ve ehmak” kafası ve kendine has üslubuyla meselelere yaklaşmaya, çoğu kez ironinin kadife eldiven altındaki çelik umruğuyla cevaplar vermeye, çözüm aramaya, kafa yormaya devam etti. Memleket meselesi de bu yazıların genişçe bir toplamından oluşuyor ve memleketin en çetrefilli derdi olan Kürt Sorunu’nu yine kendine has bir yöntemle tartışıyor. Diyarbakır doğumlu olan, öykülerinde Diyarbakır’ı anlatan, meselenin tam da kalbinde olan bu kadim şehirle tam anlamıyla yoğrulmuş olan Margosyan, siyaset yazılarında hem dar anlamıyla “memleke
Mıgırdiç Margosyan’ın Evrensel gazetesinin 7 Haziran 1995 tarihli ilk sayısında yayımlanan yazısının başlığı “Beyin Meselesi”ydi. Aradan geçen 24 yılda Margosyan yazılarına devam etti. Kendi deyimiyle o “kel ve ehmak” kafası ve kendine has üslubuyla meselelere yaklaşmaya, çoğu kez ironinin kadife eldiven altındaki çelik umruğuyla cevaplar vermeye, çözüm aramaya, kafa yormaya devam etti. Memleket meselesi de bu yazıların genişçe bir toplamından oluşuyor ve memleketin en çetrefilli derdi olan Kürt Sorunu’nu yine kendine has bir yöntemle tartışıyor. Diyarbakır doğumlu olan, öykülerinde Diyarbakır’ı anlatan, meselenin tam da kalbinde olan bu kadim şehirle tam anlamıyla yoğrulmuş olan Margosyan, siyaset yazılarında hem dar anlamıyla “memleket”inin penceresinden bakıyor olaya hem de geniş anlamıyla hepimizin olan “memleket”in en can yakıcı sorununun bam teline dokunuyor. Margosyan’nın yıllar önce yayımlanan o ilk yazısının son cümlesi, “Evet, yazılarımla vatanı kurtarmaya geliyorum! Hayır, gelmiyorum, ne haliniz varsa görün!” diyordu. Memleket Meselesi, “Ne haliniz varsa görün!” sözünden geri dönen bir yazarın tarihe düştüğü notlardan oluşuyor. Her zamanki Margosyan ustalığı ve bilgeliğiyle.