Şimdiden bir klasik olan Metaforlar: Hayat, Anlam ve Dil, dil ve anlam üzerine düşünmeyi sevenleri kendine çağırıyor.
İnsanlar her konuştuklarında metaforlar kullanırlar. Bu metaforların bazıları edebi nitelik taşır, yani düşüncelerimizi daha canlı ya da eğlenceli kılan araçlar olarak işlev görür. Ama çoğu metafor çok daha basittir, yaşamımızla öyle bütünleşmişlerdir ki onları farkında olmadan kullanırız. Elinizdeki kitapta George Lakoff ve Mark Johnson, işte bu basit metaforların yalnızca fikir alışverişlerimizi etkilemekle kalmadığını, en başından beri tüm algı ve anlayışımızı yapılandırdığını ileri sürüyor. Dilbilim ve felsefenin farklı
Şimdiden bir klasik olan Metaforlar: Hayat, Anlam ve Dil, dil ve anlam üzerine düşünmeyi sevenleri kendine çağırıyor.
İnsanlar her konuştuklarında metaforlar kullanırlar. Bu metaforların bazıları edebi nitelik taşır, yani düşüncelerimizi daha canlı ya da eğlenceli kılan araçlar olarak işlev görür. Ama çoğu metafor çok daha basittir, yaşamımızla öyle bütünleşmişlerdir ki onları farkında olmadan kullanırız. Elinizdeki kitapta George Lakoff ve Mark Johnson, işte bu basit metaforların yalnızca fikir alışverişlerimizi etkilemekle kalmadığını, en başından beri tüm algı ve anlayışımızı yapılandırdığını ileri sürüyor. Dilbilim ve felsefenin farklı bakış açılarını bir araya getiren Lakoff ve Johnson, en yaygın metaforlara ve bunların insan zihni hakkında neler söylüyor olabileceğine dair ilginç ve şaşırtıcı bir kılavuz sunuyor bizlere. Ayrıca 2003 yılında ekledikleri yeni sonsözle de hem argümanlarını geliştiriyor hem de metafor konusuna son yıllarda ne gibi yeni düşüncelerin eşlik ettiğine dair etkileyici bir panorama sunuyorlar…
“Çok tartışılan metafor konusunda bugüne kadar karşılaştığım en orijinal ve değerli kitap.”
James D. McCawley
“Örneklerinin zenginliği ve analizlerinin açıklığıyla, Lakoff ve Johnson dikkatimizi metafor-kategori sorununa çekmeye zorluyor. Metaforlar, günümüzde birbirlerinden büyük ölçüde izole olmuş disiplinler arasında gerçekleştirilmiş başarılı bir işbirliği örneği.”
Robert Greene