Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Mevlana'nın Öteki Yüzü Nasreddin Hoca

ISBN : 9786257089371
Stokta Var Stokta Var
156,00 TL
126,36 TL
Öne Çıkan Bilgiler:

13. ve 14. yüzyıl, Anadolu İslam’ı denilen kavramın şekillendiği kritik bir evredir. Bu dönemin en önemli özelliği, Moğol istilasının sebep olduğu göçlerin yarattığı kaos ve karışıklık içindeki Anadolu’nun yavaş yavaş demografik ve kültürel yapısının değişime uğramasıdır. Eski Bizans (Rum) kültürü başatlığını yitirerek, Türklerin ve Farsça konuşan İranlı unsurların bir harmanı gibi duran yeni İslami kültüre yerini terk etmeye başlamaktadır. Bu altüst oluş içerisinde bilgi ve belge kıt, rivayetler boldur.
13-14. yüzyıllar, hemen hemen bireyin kişisel yaşamına denk düşen psikolojik evrelerin bir benzeri gibidir. Doğru bir kronoloji oluşturmak için güvenilir yazılı belgelerin kıt olduğu bu evrede, tıpkı bir insanın olgunluk çağında ta

Tür : Yerli Edebiyat
Sayfa Sayısı : 160
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi : 4/2021
Boyut : 13.50 x 19.50
Kağıt Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9786257089371
Dil : Türkçe
Daha Fazla Doğu Kitabevi
Daha Fazla Tasavvuf
Marka Adı: Doğu Kitabevi
Beğen
14.04.2025 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı

13. ve 14. yüzyıl, Anadolu İslam’ı denilen kavramın şekillendiği kritik bir evredir. Bu dönemin en önemli özelliği, Moğol istilasının sebep olduğu göçlerin yarattığı kaos ve karışıklık içindeki Anadolu’nun yavaş yavaş demografik ve kültürel yapısının değişime uğramasıdır. Eski Bizans (Rum) kültürü başatlığını yitirerek, Türklerin ve Farsça konuşan İranlı unsurların bir harmanı gibi duran yeni İslami kültüre yerini terk etmeye başlamaktadır. Bu altüst oluş içerisinde bilgi ve belge kıt, rivayetler boldur.
13-14. yüzyıllar, hemen hemen bireyin kişisel yaşamına denk düşen psikolojik evrelerin bir benzeri gibidir. Doğru bir kronoloji oluşturmak için güvenilir yazılı belgelerin kıt olduğu bu evrede, tıpkı bir insanın olgunluk çağında tanıdığını sandığı, aziz hatırasını yad ettiği, kültürümüzün tüm kahramanları belirmiştir. Mevlânâ, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Saru Saltuk, Battal Gazi, Nasreddin Hoca, Ahi Evran, hatta daha sonraları Pir Sultan Abdal ve Köroğlu bile bu evrenin en bilinen figürleridir.
Nasreddin Hoca fıkraları, bu çalışmada iddia edileceği gibi, pek çok yönden Mevlânâ’dan ilham alsa da, ona son karakterini veren halkın acımasız sağduyusudur. Çünkü halk, Mevlânâ ve başka birtakım mutasavvıfta yer yer rastlanılan çelişkileri, tutarsızlıkları görmüş, onu hicvetmekten sakınmamıştır.
Sanki Nasreddin Hoca, Mevlânâ’nın eleştirdiği kişilerin cisimleşmiş hali gibidir. Bir nevi Mevlânâ’nın antitezidir ama aslında neredeyse Mevlânâ’nın bütün duyarlılıklarına sahip bir antitez… O gerçek bir kişilik değil de halk muhayyilesinin ortak bir ürünüyse, kuşkusuz varlığa bürünmesi büyük oranda Mevlânâ sayesinde olmuştur.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.