Yirminci yüzyıl edebiyatının ve feminizminin öncü isimlerinden Virginia Woolf’un birçoklarınca en iyi romanı olarak görülen Mrs. Dalloway, üst sınıf bir Londralı olan Clarissa Dalloway’in tek bir gününde geçer. Mrs. Dalloway, akşam ev sahipliğini yapacağı bir davetin hazırlıkları içindedir, ama roman boyunca yakından tanık olduğumuz üzere, hatıraları ve düşünceleriyle çok daha geniş bir âlemin parçasıdır aslında. Bilhassa I. Dünya Savaşı’ndan sonra yeni insanın darmadağın gerçekliğini anlatmaya koyulan Woolf, hikâyeleri iç içe geçen karakterlerin perspektiflerine başvurmuş ve bilinç akışı tekniğini mükemmelleştirmiştir. Mrs. Dalloway’i Ferit Burak Aydar’ın bu modernist üslubun hakkını vermeye girişen çevirisiyle sunuyoruz.
“O ne ga
Yirminci yüzyıl edebiyatının ve feminizminin öncü isimlerinden Virginia Woolf’un birçoklarınca en iyi romanı olarak görülen Mrs. Dalloway, üst sınıf bir Londralı olan Clarissa Dalloway’in tek bir gününde geçer. Mrs. Dalloway, akşam ev sahipliğini yapacağı bir davetin hazırlıkları içindedir, ama roman boyunca yakından tanık olduğumuz üzere, hatıraları ve düşünceleriyle çok daha geniş bir âlemin parçasıdır aslında. Bilhassa I. Dünya Savaşı’ndan sonra yeni insanın darmadağın gerçekliğini anlatmaya koyulan Woolf, hikâyeleri iç içe geçen karakterlerin perspektiflerine başvurmuş ve bilinç akışı tekniğini mükemmelleştirmiştir. Mrs. Dalloway’i Ferit Burak Aydar’ın bu modernist üslubun hakkını vermeye girişen çevirisiyle sunuyoruz.
“O ne gailesizlik! O ne dalış! Zira ona hep öyle gelmişti, menteşelerin şimdi de işitebildiği hafif bir gıcırtısıyla Fransız pencerelerini ardına kadar açıp Bourton’da temiz havaya daldığında.”
“Yirminci yüzyılın en dokunaklı, en devrimci sanat eserlerinden biri.”
Michael Cunningham