“Ey Derviş Okyanus! Ey aşk sultanı, ey ulu kişi, ey kutsal pir, senin bana birkaç öpücükle üç yüz kuruş karşılığında lütfettiğin bu tılsım için şu saatte milyonlar harcamaya hazır kim bilir ne kadar kara sevda bedbahtları vardır? Böyle bir nimetin bedeli, dünya hazineleriyle ödenebilir mi?”
1921’de tamamlanıp 1928’de kitaplaştırılan Muhabbet Tılsımı, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın en sevilen batıl inanç komedilerinden biri. Tutkularının esiri olup sahte dervişlerin, büyünün, muskanın peşine düşen insanların her devirde benzer özelliklere sahip
“Ey Derviş Okyanus! Ey aşk sultanı, ey ulu kişi, ey kutsal pir, senin bana birkaç öpücükle üç yüz kuruş karşılığında lütfettiğin bu tılsım için şu saatte milyonlar harcamaya hazır kim bilir ne kadar kara sevda bedbahtları vardır? Böyle bir nimetin bedeli, dünya hazineleriyle ödenebilir mi?”
1921’de tamamlanıp 1928’de kitaplaştırılan Muhabbet Tılsımı, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın en sevilen batıl inanç komedilerinden biri. Tutkularının esiri olup sahte dervişlerin, büyünün, muskanın peşine düşen insanların her devirde benzer özelliklere sahip olduğunu yüz yıl öncesinden kaydediyor yazar. Hatta büyüler, muskalar için bir de tarif sunuyor okura: yeni doğmuş çocuk kakası, hüthüt yumurtası, dövülüp ezilmiş kırlangıç gagası, yarasa derisi, farenin gerisi, üç yüz pirenin ezilip zerrin nigâr tohumu ve nöbet şekeriyle karıştırılarak saf macun hâlinde yenmesi…