Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Muhtıradan Darbeye

ISBN : 9789750408526
Stokta Var Stokta Var
Kitapbulan Fiyatı:
333,00 TL
Öne Çıkan Bilgiler:

“Bu olağanüstü dönemde...” tümcesi, Türkiye siyasetinin en çok kullanı­lan kalıplarından biri, belki birincisidir. Gerçekten Türkiye Cumhuriyeti tarihi, bir anlamda olağanüstü olaylar ve dönemler tarihidir.

Bu kitap Türkiye’nin son yarım yüzyılının başında böyle bir döneme, 1971-1982 arasında yaşananlara ışık tutmayı amaçlıyor. Bu -yaklaşık- on yıl, 12 Mart 1971 Muhtırasıyla başlayan, 12 Eylül 1980 Darbesi’ne uzanan, nihayet 1982 Anayasası’yla süreklilik kazanan ‘gerçekten olağanüstü’ bir dönem.

“… 12 Mart 1971 Muhtırası anayasanın öngördüğü reformların gerçekleştirilmesinden söz ediyordu; oysa bu alanda hemen hiç adım atılamadı. Tam tersine, rejim otoriterleşti; hak ve özgürlüklere kısıtlamalar getirildi.

12 Eylül 1980

Tür : Siyaset
Sayfa Sayısı : 416
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi : 3/2021
Boyut : 15.00 x 23.00
Kağıt Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9789750408526
Dil : Türkçe
Marka Adı: Literatür Yayıncılık
Beğen
13.12.2025 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı

“Bu olağanüstü dönemde...” tümcesi, Türkiye siyasetinin en çok kullanı­lan kalıplarından biri, belki birincisidir. Gerçekten Türkiye Cumhuriyeti tarihi, bir anlamda olağanüstü olaylar ve dönemler tarihidir.

Bu kitap Türkiye’nin son yarım yüzyılının başında böyle bir döneme, 1971-1982 arasında yaşananlara ışık tutmayı amaçlıyor. Bu -yaklaşık- on yıl, 12 Mart 1971 Muhtırasıyla başlayan, 12 Eylül 1980 Darbesi’ne uzanan, nihayet 1982 Anayasası’yla süreklilik kazanan ‘gerçekten olağanüstü’ bir dönem.

“… 12 Mart 1971 Muhtırası anayasanın öngördüğü reformların gerçekleştirilmesinden söz ediyordu; oysa bu alanda hemen hiç adım atılamadı. Tam tersine, rejim otoriterleşti; hak ve özgürlüklere kısıtlamalar getirildi.

12 Eylül 1980 darbesi ise, binlerce insanın canına kıyıldığı tuzakların acımasız ortamında anayasayı bütünüyle yürürlükten kaldırdı. Cuntanın keyfince oluşturulan ‘Danışma’ Meclisi, son şeklini 5 generalin verdiği yeni bir anayasa hazırladı. Özgürlükleri ve örgütlenmeyi devlet için tehlikeli sayan yeni metin, karşı görüşlerin yasaklı olduğu bir kampanya sonunda ezici çoğunlukla kabul edildi.

Böylece, 12 Mart 1971’de çıkılan yolun sonuna gelinmiş oldu; ülke, yöntemi, felsefesi, dili, içeriği 1961’in çok gerisinde yeni bir hukukla yönetilmeye başlandı.

20. yüzyılın son çeyreğinde yürürlüğe giren bu metin, süreç içinde bazı değişikliklere uğradı. Ancak Türkiye siyaseti, evrensel demokrasi ilkelerine uygun, çoğulcu, katılımcı, bütünüyle yeni bir ‘toplumsal sözleşme’ yapmayı başaramadı.

Siyasetin onyıllardır süregelen bir vahim ihmali, Türkiye’yi, 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde daha da geriye dönük arayışlar ve ‘buyruğu hukuk sanan’ otokratik anlayışlarla yüz yüze getirdi…”

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.