Mustafa Kemal’in Yemini, Millî Mücadele’nin ilk motivasyon kaynağıydı. Mütarekenin ilk döneminde, işgale karşı direnişin ve kurtuluşun çarelerini arayan büyük komutanlar kendi aralarındaki bir sohbette, “vatanın son tepesinde son bir kurşun kalana kadar dövüşeceğim” diyerek yemin etmişlerdi. Mustafa Kemal’in Şişli’deki evininin orta katındaki perdeleri inik duran odada edilen bu yeminin diğer tarafları, Kâzım Karabekir ve Ali Fuat Paşalardı. Bu isimler olayların gelişimi esnasında farklı şehirlerdeyken bile, aralarındaki haberleşmede mukaddes yeminlerini birbirlerine hatırlatıyordu.
Bu yemin, İstiklal Harbi&rs
Mustafa Kemal’in Yemini, Millî Mücadele’nin ilk motivasyon kaynağıydı. Mütarekenin ilk döneminde, işgale karşı direnişin ve kurtuluşun çarelerini arayan büyük komutanlar kendi aralarındaki bir sohbette, “vatanın son tepesinde son bir kurşun kalana kadar dövüşeceğim” diyerek yemin etmişlerdi. Mustafa Kemal’in Şişli’deki evininin orta katındaki perdeleri inik duran odada edilen bu yeminin diğer tarafları, Kâzım Karabekir ve Ali Fuat Paşalardı. Bu isimler olayların gelişimi esnasında farklı şehirlerdeyken bile, aralarındaki haberleşmede mukaddes yeminlerini birbirlerine hatırlatıyordu.
Bu yemin, İstiklal Harbi’nin arkasındaki kararlılığın sembolüydü.
Gün geldi Mustafa Kemal’in yemini, millî hareket Sakarya boylarında ölüm kalım mücadelesi verirken askerlik kuramına sıra dışı bir strateji ekledi:
“Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla ıslanmadıkça kaderine terk olunamaz.”
Destancı namını taşıyan Cevdet Cantürk, eserini konferans ve söyleşilerindeki anlatım üslubuyla kaleme aldı. Elinizdeki kitapta, İstiklal Harbi olarak bilinen dönemin yürekleri titreten öyküleri gerçek bir kronoloji ile aktarılıyor. Yer yer Çanakkale Muharebelerine ilişkin dokunuşlarla, orada ekilen ile İstiklal Harbi esnasında biçilen arasındaki ihmal edilmiş gerçekleri gözler önüne seriyor.