Yemek hazırlama süreci, içsel bir yolculuğa dönüşebilir!
Zamanın epey kısıtlı olduğu günümüzde, masalarımızı istila etmiş hazır ve hızlı tüketilebilen yiyecekler revaçtayken, Isabelle Filliozat ucu bucağı görünmeyen mutfak alanına el atıyor. Bir kadın, bir anne ve bir psikoterapist gözüyle Filliozat biz okurlara yiyeceklerin dönüşüme uğradığı bu yerin, aynı zamanda öz gelişimin de mekânı olabileceğini gösteriyor.
Mutfak;
• Duyguların, ziyafetlerin, yakınlığın, geleneklerin ve inançların paylaşıldığı,
• Tariflerin, püf noktalarının ve sırların açık edildiği,
• Nefes egzersizlerinin, meditasyonun ve öz güvenin geliştirilebildiği yere verilen addır.
Sayfalar boyunca okuyucular, “Yemek yapmayı neden sevmiyorum?”, “Ne yiyeceğim?”, “Neden alerjim durduk yere nüksediyor?” ve “Benim için en uygun beslenme şekli nedir?” türünden sorulara Filliozat’nın engin bilgi birikimi aracılığıyla cevap bulacaklar. Öte yandan mutfağa meraklı olsun olmasın her okur için bu kitapta minik püf noktalarına ve faydalı alıştırmalara da yer veriliyor. Birbirinden lezzetli onlarca tariften bahsetmeye gerek bile yok!