Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Nils Holgersson’Un Muhteşem İsveç Seyahati

ISBN : 9786253693527
Stokta Var Stokta Var
595,00 TL
481,95 TL
Öne Çıkan Bilgiler:

“Gölde kuş kalmazsa sen ve ben nasıl eğleneceğiz?”
Nils Holgersson’un Muhteşem İsveç Seyahati, Nobel Ödülü’nü alan ilk kadın yazar olan Selma Lagerlöf’ün, aynı zamanda da genel olarak İsveç edebiyatının dünya çapında özgün bir yer edinmesini sağlamış temel eserlerdendir. Lagerlöf, ilk olarak 1906’da yayımlanan bu eseri okullarda coğrafya kitabı olarak okutulmak üzere kaleme almıştı.
Gerçekle kurguyu iç içe geçmiş halde edebiyatın nefes kesici zirvesine taşıyan roman on dört yaşında yaramaz bir çocuk olan Nils Holgersson'un, Yabankazı Mårte

Tür : Genel
Sayfa Sayısı : 672
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi : 2/2025
Boyut : 13.5 x 21.5
Kağıt Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9786253693527
Dil :
Daha Fazla Everest Yayınları
Daha Fazla Genel
Beğen
22.04.2025 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı

“Gölde kuş kalmazsa sen ve ben nasıl eğleneceğiz?”
Nils Holgersson’un Muhteşem İsveç Seyahati, Nobel Ödülü’nü alan ilk kadın yazar olan Selma Lagerlöf’ün, aynı zamanda da genel olarak İsveç edebiyatının dünya çapında özgün bir yer edinmesini sağlamış temel eserlerdendir. Lagerlöf, ilk olarak 1906’da yayımlanan bu eseri okullarda coğrafya kitabı olarak okutulmak üzere kaleme almıştı.
Gerçekle kurguyu iç içe geçmiş halde edebiyatın nefes kesici zirvesine taşıyan roman on dört yaşında yaramaz bir çocuk olan Nils Holgersson'un, Yabankazı Mårten’in sırtında uçarken başından geçenleri anlatır ve bu sırada okurlara doğa, coğrafya, hayvanların yaşamı ve İsveç folkloruna dair çok eğlenceli bilgiler de kazandırır. Türkiye’de de 1980-81’de “Uçan Kaz” adıyla gösterilen bir çizgi filmle ün kazanmış olan bu unutulmaz kahramanın maceraları şimdi Berkan Başören’in İsveççe aslından çevirisiyle, eksiksiz olarak Türkçede.
(…) Danslarında tuhaf ve esrarengiz bir şey vardı. Sanki birtakım gri gölgeler, gözün takip etmekte zorlandığı bir oyun oynuyordu. Sanki bu oyunu ıssız bataklıkların üzerinde dolaşan sislerden öğrenmişlerdi. Danslarında bir sihir gizliydi, daha önce Kullaberg’e hiç gelmemiş olanlar bu buluşmaya neden turna dansı adının verildiğini şimdi anlıyordu. Dans vahşiydi ama uyandırdığı duygu tatlı bir özlemden ibaretti. Artık kimse dövüşmeyi düşünmüyordu. Kanatlı kanatsız herkes durmaksızın yükselmek, bulutların üzerine çıkmak, orada gizli olanı aramak, kendilerini yeryüzüne çeken ağır bedeni terk etmek ve sonsuzluğa doğru süzülmek istiyordu. Hayatın ardında saklı olan, sırrına erişilmez şeye olan bu özlemi hayvanlar senede yalnızca bir gün hissederdi, o da büyük turnadansını seyrettikleri gündü.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.