Sağlık söz konusu olduğunda “normal” dediğimiz şey nedir? Ya da
normalleştirmek? Önceden anormal olan bir şey radarımıza yakalanmasın diye türettiğimiz bir şey midir normalleştirmek? Bu durumda normal, “burada görülecek bir şey yok, tüm sistemler sağlıklı bir şekilde çalışıyor, daha fazla araştırmaya gerek yok” anlamına geliyor.
Oysa modern psikoterapi deyince tüm dünyada akla gelen ilk
isimlerden biri olan Dr. Gabor Maté için durum hiç de böyle değil.
Maté hâkim “normal” algısının yanlış olduğunu, bu algının travma
ve stresi, modern hayatın bedenlerimiz üzeri
Sağlık söz konusu olduğunda “normal” dediğimiz şey nedir? Ya da
normalleştirmek? Önceden anormal olan bir şey radarımıza yakalanmasın diye türettiğimiz bir şey midir normalleştirmek? Bu durumda normal, “burada görülecek bir şey yok, tüm sistemler sağlıklı bir şekilde çalışıyor, daha fazla araştırmaya gerek yok” anlamına geliyor.
Oysa modern psikoterapi deyince tüm dünyada akla gelen ilk
isimlerden biri olan Dr. Gabor Maté için durum hiç de böyle değil.
Maté hâkim “normal” algısının yanlış olduğunu, bu algının travma
ve stresi, modern hayatın bedenlerimiz üzerindeki etkisini tamamen göz ardı ettiğini söylüyor. Tüm uzmanlığına ve teknolojik gelişmelere rağmen Batı tıbbı insanı bütünlüklü bir şekilde ele almada sık sık başarısızlığa uğruyor; bugünün kültürünün, bedeni
nasıl strese soktuğunu görmezden geliyor, duygusal dengeyi hakir
görüp bütün sorumluluğu bağışıklık sistemine yüklüyor.
Gabor Maté, oğlu Daniel Maté ile yazdığı bu kitapta; karşılanmayan gelişimsel ihtiyaçların, stresin ve travmanın fizyolojik etkilerinin izini sürüyor, bizi hasta eden şeylerle ilgili efsaneleri çürütüyor, bireylerin marazları ile toplumun gittikçe azalan refahı arasındaki noktaları birleştiriyor, böylece ortaya sağlık ve iyileşme
üzerine şefkatli bir rehber çıkıyor.