NÖROPSİKANALİZ
Hakan Atalay
Elinizdeki kitap nöropsikanalizi tanıtmak için yazıldı. Nöropsikanaliz, ezelî ruh-madde meselesinin bir çeşidi olan zihin-beyin meselesine çağdaş yanıt arayışlarından biri. Bu arayışın köklerinin -ikisi de son zamanlarda yeniden keşfedilen- Freud ve Spinoza’da bulunduğunu söylemek yanlış olmaz.
Zihin-beyin ilişkisi gibi geniş kapsamlı bir konunun tek bir kitapta tüketilemeyeceği açık. Ayrıca, meseleyi daha iyi kavramak için her iki alana (hem sinirbilime, hem de psikanalize) belli düzey
NÖROPSİKANALİZ
Hakan Atalay
Elinizdeki kitap nöropsikanalizi tanıtmak için yazıldı. Nöropsikanaliz, ezelî ruh-madde meselesinin bir çeşidi olan zihin-beyin meselesine çağdaş yanıt arayışlarından biri. Bu arayışın köklerinin -ikisi de son zamanlarda yeniden keşfedilen- Freud ve Spinoza’da bulunduğunu söylemek yanlış olmaz.
Zihin-beyin ilişkisi gibi geniş kapsamlı bir konunun tek bir kitapta tüketilemeyeceği açık. Ayrıca, meseleyi daha iyi kavramak için her iki alana (hem sinirbilime, hem de psikanalize) belli düzeylerde aşinâ olmak şart. Kitapta bu açığı kapatmak için, kısa da olsa, psikanaliz ve sinirbilime dair bölümler bulunuyor. Daha sonra, beynin toplumsallığı içinde ve toplumla ilişkileri yoluyla anlaşılabileceği inancının ürünü olan ‘toplumsal zihin’ ve ‘kendilik’ bölümleri geliyor. Son bölümde ise nöropsikanalizin kısa bir tarihçesi, bu alandaki son çalışmalar ve zihin modelleri sunuluyor.
Nöropsikanaliz, daha çok ruh sağlığı ile ilgilenen psikologlar, psikiyatristler, sinirbilimciler için bir başvuru kaynağı gibi hazırlanmış olmakla birlikte, Freud’un deyimiyle ‘genel entelektüel okur’un da ilgisini çekebilecek konular içeriyor ve zihin-beyin meselesi üzerine felsefî tartışmalara da mütevazi bir katkı sunmaya murat ediyor.