Yerin çekmediği, göğün itmediği bir gezegene düşseniz en çok neye ihtiyacınız olurdu?
İplere! Evet evet, doğru duydunuz. İplere!
Binaların yere ve birbirine iplerle bağlı olduğu ve iplere tutunarak yolculuk yapılan bir gezegen düşünün. Gerçek hiçbir yiyeceğin olmadığı zannedilen, sadece aromalı yemek tabletlerinin tüketildiği, yapay yerçekimli evlerin dışında ayakların yere hiç basmadığı ve şirket tarafından yönetilen bir gezegen... İşte orası: ŞİGE!
Ve dört sıradan çocuk ŞİGE’nin düzenini baştan sona değiştiriyor. Küçücük bir tohum dev bir ağaç demekse küçük bir balkon d
Yerin çekmediği, göğün itmediği bir gezegene düşseniz en çok neye ihtiyacınız olurdu?
İplere! Evet evet, doğru duydunuz. İplere!
Binaların yere ve birbirine iplerle bağlı olduğu ve iplere tutunarak yolculuk yapılan bir gezegen düşünün. Gerçek hiçbir yiyeceğin olmadığı zannedilen, sadece aromalı yemek tabletlerinin tüketildiği, yapay yerçekimli evlerin dışında ayakların yere hiç basmadığı ve şirket tarafından yönetilen bir gezegen... İşte orası: ŞİGE!
Ve dört sıradan çocuk ŞİGE’nin düzenini baştan sona değiştiriyor. Küçücük bir tohum dev bir ağaç demekse küçük bir balkon da dev bir tarla demek olabilir mi?