Bizim millet unutmaya meraklıdır. Dünya ikiye yarılsa üç gün sonra dünyada olduğunu hatırlamaz.
Mahir Ünsal Eriş’in 2017 tarihli romanı, ülkenin çok partili döneme geçiş yıllarında Fahrettin Bey ve ailesinin, bir tanıdıklarının yardımıyla Niğde’den İstanbul’a göçünü konu alıyor. Uzun ve hayli meşakkatli bir yolculuğun ardından ailesini Arnavutköy’de bir köşke yerleştiren Fahrettin Bey, akabinde bir yandan ailesini kollarken bir yandan da tayin olduğu memuriyetteki görevine alışmaya çalışır. İlk defa büyükşehir gören ailenin diğer bireyleri ise hem çevrede karşılaştıkları esrare
Bizim millet unutmaya meraklıdır. Dünya ikiye yarılsa üç gün sonra dünyada olduğunu hatırlamaz.
Mahir Ünsal Eriş’in 2017 tarihli romanı, ülkenin çok partili döneme geçiş yıllarında Fahrettin Bey ve ailesinin, bir tanıdıklarının yardımıyla Niğde’den İstanbul’a göçünü konu alıyor. Uzun ve hayli meşakkatli bir yolculuğun ardından ailesini Arnavutköy’de bir köşke yerleştiren Fahrettin Bey, akabinde bir yandan ailesini kollarken bir yandan da tayin olduğu memuriyetteki görevine alışmaya çalışır. İlk defa büyükşehir gören ailenin diğer bireyleri ise hem çevrede karşılaştıkları esrarengiz kimseler hem de kâh köşe başlarında kâh köşkün kuytularında vuku bulan korkutucu hatta doğaötesi olaylar karşısında büyük korku yaşar.
Edebiyatımızın belli başlı klasiklerine göndermelerle dolu, hüzünlü olduğu kadar gerilimli ve sürprizli bir hikâye anlatan Öbürküler, taşradan büyükşehre göçüp kaybolan, yabancılaşan insanların suretinde görmezden gelinen öbürküleri ve alttan alta da tarihin yutup öğüttüğü diğer “öbürküler”i konu alıyor.