Kralına çok sadık ve büyük bir savaşçı olan Virata, krala karşı ayaklananları bozguna uğratmak üzere düzenlenen bir savaşta yanlışlıkla ağabeyini öldürür. Kente dönerken kılıcını nehre atar ve onu bir daha eline almayacağına yemin eder. Kral, kazandıkları zafer karşısında ona komutanlık teklif etse de Virata’yı ikna edemez ancak onu yargıçların başına getirir. Adaleti sağlamakla görevli Virata altı yıla yakın bir süre sarayın eşiğinden tek bir yanlış hükmün geçmesine izin vermeden yaşar, ne var ki yedinci yılında karşısına on bir kişiyi öldürmüş bir adam çıkarıldığında onun asi bakışlarında ölmüş kardeşinin bakışlarını görür. Virata’yı bir gölge gibi izleyen bu bakışlar ona özgürlüğün gerçek anlamını sorgulatacaktır.
Zweig’ın Hint
Tükendi
Gelince Haber VerKralına çok sadık ve büyük bir savaşçı olan Virata, krala karşı ayaklananları bozguna uğratmak üzere düzenlenen bir savaşta yanlışlıkla ağabeyini öldürür. Kente dönerken kılıcını nehre atar ve onu bir daha eline almayacağına yemin eder. Kral, kazandıkları zafer karşısında ona komutanlık teklif etse de Virata’yı ikna edemez ancak onu yargıçların başına getirir. Adaleti sağlamakla görevli Virata altı yıla yakın bir süre sarayın eşiğinden tek bir yanlış hükmün geçmesine izin vermeden yaşar, ne var ki yedinci yılında karşısına on bir kişiyi öldürmüş bir adam çıkarıldığında onun asi bakışlarında ölmüş kardeşinin bakışlarını görür. Virata’yı bir gölge gibi izleyen bu bakışlar ona özgürlüğün gerçek anlamını sorgulatacaktır.
Zweig’ın Hint soylusu Virata’nın hikâyesinden yola çıkarak kaderin işleyişi üzerine düşünmeye sevk ettiği, eylemsizliğin de bir eylem olduğuna dikkat çektiği bu çarpıcı eseri Ahmet Arpad’ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.